ISO 27001:2022 VERSİYONU İÇİN HAZIR MISINIZ ?

ISO 27001:2022’de Neler Değişti? 🌍

ISO 27001’in en son güncellemesi, 2013 versiyonuna kıyasla modern siber güvenlik ihtiyaçlarına yönelik önemli değişiklikler getirdi.

ISO 27001:2022 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi’ndeki Ana Değişiklikler

1️⃣ 𝐄𝐤 𝐀 𝐊𝐨𝐧𝐭𝐫𝐨𝐥 𝐆ü𝐧𝐜𝐞𝐥𝐥𝐞𝐦𝐞𝐥𝐞𝐫𝐢: Kontrol sayısı 114’ten 93’e indirildi ve 4 ana tema altında yeniden düzenlendi; İnsan, Organizasyon, Teknolojik ve Fiziksel. Bu yapı, kontrol yönetimini basitleştirerek modern siber güvenlik uygulamalarıyla daha iyi uyum sağlamaktadır.

2️⃣ 𝐘𝐞𝐧𝐢 𝐄𝐤𝐥𝐞𝐧𝐞𝐧 𝐊𝐨𝐧𝐭𝐫𝐨𝐥𝐥𝐞𝐫: Tehdit istihbaratı, veri maskeleme ve bulut hizmetleri güvenliği gibi 11 yeni kontrol eklendi. Bu kontroller, ortaya çıkan riskler ve teknolojileri ele almaktadır.

3️⃣ 𝐆ü𝐧𝐜𝐞𝐥𝐥𝐞𝐧𝐦𝐢ş 𝐊𝐨𝐧𝐭𝐫𝐨𝐥 𝐇𝐞𝐝𝐞𝐟𝐥𝐞𝐫𝐢: Kontrol hedefleri daha net ve uygulanabilir hale getirildi, en güncel risk eğilimleri ve risk azaltma stratejilerine odaklanılmaktadır.

𝐁İ𝐑𝐋İ𝐊𝐓𝐄 𝐆𝐄ÇİŞİ 𝐍𝐀𝐒I𝐋 𝐒𝐀Ğ𝐋𝐀𝐘𝐀𝐁İ𝐋İ𝐑İ𝐙? 🚀

🔹𝐁𝐨ş𝐥𝐮𝐤 𝐀𝐧𝐚𝐥𝐢𝐳𝐢: Organizasyonunuzun yeni kontrol yapısı ve düzenlemeleriyle uyumlu hale gelmesi gereken alanları belirlemek için kapsamlı bir boşluk analizi gerçekleştiriyoruz.

🔹𝐑𝐢𝐬𝐤 𝐃𝐞ğ𝐞𝐫𝐥𝐞𝐧𝐝𝐢𝐫𝐦𝐞𝐬𝐢𝐧𝐢 𝐆ü𝐧𝐜𝐞𝐥𝐥𝐞𝐧𝐦𝐞𝐬𝐢: Risk değerlendirmesini, yeni kontrol seti ve bulut gibi yeni ortaya çıkan tehditleri dikkate alacak şekilde güncelliyoruz.

🔹𝐏𝐨𝐥𝐢𝐭𝐢𝐤𝐚 𝐯𝐞 𝐏𝐫𝐨𝐬𝐞𝐝ü𝐫𝐥𝐞𝐫𝐢 𝐆ö𝐳𝐝𝐞𝐧 𝐆𝐞ç𝐢𝐫𝐢𝐥𝐦𝐞𝐬𝐢: Belgelemelerinizi, politikalarınızı, standart ve kılavuzlarlarınızı, güncellenmiş kontrol hedefleri ve tanımlarıyla uyumlu olacak şekilde güncelliyoruz.

🔹 𝐄ğ𝐢𝐭𝐢𝐦 & 𝐅𝐚𝐫𝐤ı𝐧𝐝𝐚𝐥ı𝐤: Yeni kontroller, güncellenen hedefler ve en iyi uygulamalar hakkında çalıştay ve eğitimler organize ediyoruz.

🔒 Bilgi Güvenliği Yönetim Sisteminizin ISO 27001:2022 ile güncel tutulması, günümüzün gelişen tehditlerine karşı korunmak için hayati öneme sahiptir.
Danışmanlık ve teklif için bize ulaşın: info@itgovernanceturkey.com

IT Governance Turkey Tech-HR Bootcamp’i Düzenliyor!

Günümüz yıkıcı inovasyon çağında, eski çalışma yöntemleri ile ilerlemek artık çalışan bir strateji değil. Şirketler, yeni çalışma yöntemlerini benimseyerek iş çevikliklerini arttırmak için çalışmaya başladılar. Artık İnsan Kaynakları’nın her zamankinden daha fazla dijital, veri merkezli ve çevik olma zamanı …
Kariyerine İnsan Kaynakları alanında başlamak için bu kamp harika bir fırsat !

Önemli: Kampımızın amacı ülkemizin dijital istihdamına katkı sağlamak amacı olduğu için üniversite son sınıf öğrencisi, yeni mezun veya kariyerinin ilk yıllarındaki adaylar önceliklidir.

Dersler: TECH-HR BOOTCAMP-TEKNOLOJİ VE İNSAN KAYNAKLARI KAMPI

  • 12 Mart ve 19 Mart Cumartesi günü 10:00 – 18:00 arasında gerçekleştirilecektir.
  • Toplam 12 adet eğitim gerçekleştirilecek olup 12:00 – 13:00 arası öğle arası ve 15:00 – 15:30 arası kahve molası verilecektir.
  • Katılımınız sonunda derslere yüzde 80 oranında katılım sağlayan adaylara katılım belgesi verilecektir.

Katılım: Bootcamp’e katılım 100 kişi ile sınırlıdır !
Son başvuru tarihi: 9 Mart Çarşamba
Yer: Bootcamp programımız Covid-19 önlemleri dolayısıyla online olarak gerçekleşecek.
Başvuru: Bootcamp tamamen ÜCRETSİZDİR. Bu başvuru formunda yazdığın e-posta üzerinden iletişime geçeceğiz. Düzenli olarak eposta kutunu kontrol etmeyi unutma!

Başvurular arasından 100 kişi seçilecek, ve seçilenler mail ile bilgilendirilecektir. Başvurunuzu biletiniz içerisinde bulunan link üzerinden tamamlamalısınız.

Kimler Katılmalı? 

– İnsan Kaynakları sektörüne ilgin varsa ve bu alanda bir kariyer hedefliyorsan,
– Üniversite son sınıf öğrencisi, yeni mezun veya kariyerininin ilk yıllarındaysan,
– Algoritmik düşünme becerine güveniyorsan ve teknoloji ile entegre olmuş bir İK profesyoneli olmak istiyorsan,
– İnsan Kaynakları sektörünün dinamik ve hızlı yapısından güç alarak teknolojiyi kullanarak gelişmek, geliştirmek ve büyük bir ekip içinde yer almak istiyorsan,
– İnsan Kaynakları alanında yağtığın çalışmalar milyonlarca insanın hayatına dokunsun istiyorsan başvurunu bekliyoruz!

Başvuru için tıklayınız.

Microsoft Azure Cloud Ortamının Sınırsız Dünyasına Hoşgeldiniz

Herkese Merhabalar ,

Bu makalemizde Microsoft Azure ortamına yeni giriş yapacak meslektaşlarımız için bilgilendirme niteliğinde Azure turu gerçekleştireceğiz. O halde Azure turumuza hoşgeldiniz diliyorum 😊

Microsoft Azure günümüzde birçok Son Kullanıcı , Organizasyonlar , İş yüklerini , Uygulamalarını veya servislerini Cloud ortamında barındırmak için büyük bir dijital göç yaşamaktadır.

Microsoft Azure Portalına bağlanabilmeniz için önceki makalelerimi takip eden herkes o makalemi takip ederek kolayca Microsoft Azure Account oluşturabilir.

Evet Azure Account oluşturduktan sonra Azure Portal açıldığında ekranda tam karşınıza “ Azure QuickStart Center “ ekranı gelmektedir. Yani “ Azure Hızlı Başlangıç Merkezi “ olarak anılmaktadır. Bu sayede Cloud ortamındaki uygulamaları ve servisleri oluşturmak için yapmanız gereken adımları detaylıca öğreniyor olursunuz.

Azure Portalında arama kutucuğuna “ Quickstart Center “ şeklinde yazarak , “ Quickstart Center “ seçeneğini seçerek giriş sağlayabiliriz.

Bir yöntem daha var :

Azure Portalında “ Portal Menü “ bölümüne gelerek “ Favorites “ bölümü altındaki “ Quickstart Center “ seçeneğini seçerek erişebilirsiniz.

“ Quikstart Center “ servisini yıldıza tıklayarak “ Favorites “ servislere ekleyebilirsiniz.

“ Quickstart Center “ keşfettiğimize göre Haydi Başlayalım.

İlk olarak “ Get Started “ bölümünde Azure ortamında neler yapabileceğinizi hangi servisleri Create ve Deploy edebileceğinizi gösterilmektedir. Peki Hangi Projeler ile başlayabiliriz. Ekrandakileri sıralayalım :

  1. Azure ortamınızda Esnek ve ölçeklenebilen Web Application’ları yani Web Uygulamaları oluşturabilirsiniz.
  2. Azure ortamınızda Organizasyon uygulamalarınızı , servislerinizi , uygulamalarınızın koşabileceği Sanal Makine oluşturabilirsiniz.
  3. Azure Ortamınızda Container tabanlı uygulama hizmet vermek için oluşturmak işlemi gerçekleştirebilirsiniz.
  4. Azure Ortamınızda verilerinizi tutabileceğiniz güvenli database ortamı oluşturabilirsiniz.
  5. Azure ortamınızda Organizasyon uygulamalarınızda Makine Öğrenimi , Yapay zeka entegrasyonu sağlayabilirsiniz.
  6. Azure ortamınızda Uygulama , Servislerinizin , Sanal Makinelerinizin yedeklemeleri için ortam oluşturabilirsiniz.
  7. Azure ortamınızda Serverless bir Uygulama oluşturabilirsiniz.

Ve daha bir çok hizmeti aşina oldukça Portal üzerinden oluşturabilir ve dağıtabilirsiniz.

Azure Uçsuz bucaksız sonu olmayan bir ortamdır.

“ Quickstart Center “ ekranında “ Setup Guides “ adında bir bölüm görürüz. Bu bölümde ise ; Organizasyonunuzun Azure Cloud ortamına geçişini destekleyecek “ Azure Setup , Azure Migration , Azure İnnovation guide’ları “ bulunmaktadır.

Bu değerli Kılavuzlar “ FastTrack for Azure “ ekibi tarafından oluşturulmuştur. Nedir bu ekip ?

Microsoft Azure Cloud çözümlerinin verimli , hızlı ve etkili tasarlanması , planlanması veya dağıtımına destek olan teknik programdır.

Peki o halde ilk olarak “ Azure Setup Guide “ içeriğinde hangi kılavuzlar mevcut onları inceleyelim . Bunun için “ Setup Guides “ bölümünde bulunan “ Azure setup guide “ seçeneğini seçerek devam ederiz.

Bu Guide içeriğindeki özetleri “overview “ bölümünden okuyabilir . Azure hizmetlerini kullanmadan önce hazırlamanız gereken ortamı tarif etmektedir. 

Bu Setup Guide ile Neler Tarif edilir ?

Azure Ortamınızdaki Kaynakları düzenleme

Azure ortamınızdaki Maliyetlerin kontrolü

Azure ortamınızın Güvenliğini Sağlama ve Yönetme

Azure ortamınız için Yönetişim , güvenlik ve uyumluluk konfigürasyonlarını Planlama

Azure ortamınızdaki Servis , Uygulamalar veya tüm Kaynaklarınız için İzleme veya Raporlama servislerinin kullanımı

Azure Çok değişen ve güncellenen bir ortam olduğu içim güncel kalmak , Yeni ürünleri nereden deneyimleyeceğinizi öğrenebilirsiniz.

İkinci olarak “ Azure Migration Guide “ içeriğinde hangi kılavuzlar mevcut onları inceleyelim . Bunun için “ Setup Guides “ bölümünde bulunan “ Azure migration guide “ seçeneğini seçerek devam ederiz.

Bu Guide içeriğindeki özetleri “overview “ bölümünden okuyabilir . Organizasyonunuzdan On-Premise yani şirket içi ortamınızdan Uygulamaları ve Kaynakları taşımadan önce nasıl fizibilite yada yöntemler uygulayabilirsiniz Hangi Araçları kullanmalısınız ? Bu gibi kılavuzlar yer almaktadır.

Bir anlama Cloud Adaption Framework Geçiş Metodolojisi ile Değerli Müşterilerine rehberlik etmektedir.

Bu Migration Guide ile Neler Tarif edilir ?

Azure ortamına göç için Sağlamanız gereken Önkoşullar yer alır.

Azure ortamına göç için Yardımcı Araçların kullanımı veya yönlendirilmesi yer alır.

Azure ortamına göç için Maliyetlendirme konuları yer alır .

Son olarak “ Azure İnnovation Guide “ içeriğinde hangi kılavuzlar mevcut onları inceleyelim . Bunun için “ Setup Guides “ bölümünde bulunan “ Azure innovation guide “ seçeneğini seçerek devam ederiz.

Bu Guide içeriğindeki özetleri “overview “ bölümünden okuyabilir . Organizasyonunuzda Azure hizmetlerinizi kullanmadan önce inovatif çözümler geliştirmeye başlamadan önce Cloud Adaption Framework metodolojisi ile bulut ortamınızı hazırlamanıza rehberlik etmektedir.

Bu İnovation Guide ile Neler Tarif edilir ?

Organizasyonunuzdaki Geliştiricileriniz Github ve Azure Devops ortamlarını kullanarak süreçleri yönetmeleri için kılavuzlar yer alır.

Azure ortamınızdak Verileriniz ile inovatif işler gerçekleştirebilirsiniz.

Azure ortamınızda Microsoft Azure ortamının destekleyeceği Yerel Uygulama Platformu kurabilirsiniz.

Azure ortamınızda Organizasyonunuz için CI/CD , Devops ve benimseme araçlarını kullanabilirsiniz.

Azure ortamınızda IoT , Mixed reality yani Karma Gerçeklik ve Mobil deneyim oluşturabilirsiniz.

Azure ortamınızda Tahminleme araçlarını kullanabilirsiniz.

Geldik en önemli ve sevilesi noktaya 😊

“ Setup guides “ bölümünde “ Send us your feedback “ ile Yukarıda bahsetmiş olduğumuz Tüm Guide’lar ile alakalı Değerlendirme ve Geri Bildirim iletebilirsiniz. Microsoft Azure Geribildirimlerinizden memnuniyet duyacaktır.

Geribildirim sonrası Azure değerlendirme sağlayarak size memnuniyetle, isteklerinizi ve geribildirimlerinizi değerledirerek e-postanız ile ulaşım sağlıyor olacaktır.

Unutmayın 😊 Azure Yeniliğe ve Değişime Açık…

Quick Start ile Nasıl Proje Başlatabiliriz ?

Bu artık çok kolay . Örnek olarak “ Quickstart Center “ ekranına gelerek , “ Deploy a virtual machine “ projesini seçerek başlayabiliriz.

“ Create a Windows virtual machine “ ile “ Create “ seçeneğini seçerek Windows işletim sistemli Sanal Makine oluşturma ekranına erişim sağlayabilirsiniz.

“ Create “ seçeneğinin yanında “ Learn more “ seçeneği ile Windows Sanal makine ile alakalı geniş bilgiler ve Ne gibi Özellikler Kullanabiliriz. Bu gibi detayların bilgilerini alabilirsiniz.

Ve Azure Cloud ortamında öğrenmenin sınırı yok diyebiliriz. “ Quickstart Center “ bölümünde yer alan “ Take an online course “ seçeneğini seçerek Azure ortamındaki becerilerinizi ve bilgilerinizi geliştirebilirsiniz.

Öğrenmek her zaman güzeldir 😊 Diyerek Makalemi noktalıyorum. Umarım Faydalı olmuştur.

Başka Makalemde görüşmek üzere.

Microsoft Azure Scability ve Elasticity Kavramları

Bu blog yazımızda Microsoft Azure Cloud ortamının en önemli avantajlarından 2 kavramı ele alacağız.

Scability ve Elasticity kavramlarını inceliyor olacağız.

Scability , yani ölçeklenebilirlik ; Instance sayısını veya mevcut kaynaklarınızın boyutunu arttırma yeteneğidir ve bunu 2 farklı şekilde yapabiliriz. Mevcut kaynaklarımızdan Instance sayısını artıracak şekilde ölçeklendirebiliriz.

Aşağıdaki şekillere göre örnek olarak sunucularımızın sayısını arttırabilirsiniz. Yani soldan 1 sunucu ile başlıyoruz ve ölçeklendirebiliriz. 1’den 4 sunucuya 4’de 6’ya kadar sunucuya arttırım yapabilmekteyiz ve Her sunucu aynı CPU,RAM, Sabit sürücü kaynaklarına sahip olacaklar. Yalnız buradaki artan kaynağı ise sunucu havuzuna ekleyerek isteklerimizi karşılayabilecek duruma gelmiş oluruz. Bu işlemler pek krik olmayan işlemlerdir. Ölçeğimizi genişletmek için çevrimdışı herhangi bir makinede işlem yapmak zorunda değiliz. Tek yapmamız gereken bahsetmiş olduğumuz havuza ek olarak bir sunucu eklemek yani ortamdaki istediğimiz özellikleri veya servisleri yerine getirmemiz gereken sunucular ve Diğer sunuculardan belli bir iş yükü yüzdesini almak için otomatik olarak kullanabilir hale gelmektedir. Yani kısacası ölçeklendirme , daha fazla isteklere karşılık verebilmemiz için sunucu sayısını arttırıyor.

Farklı bir ölçeklendirme türü de vardır. Buna Scalling Up yani Ölçek büyütme denmektedir. Ölçek büyütmek sunucularımızın sayısını arttırmaz . Alttaki şekile bakarsak , 1 Cpu ve 8 GB Ram donanımlı bir sunucu ile başladığımız düşünelim. İş yükümüz arttıkça mutlaka sistemimize gelen trafik değil , ancak her sunucunun iş yükü olarak artışlar gerçekleştirilmeli ve Sunucularımızı büyütebilme imkanına sahip oluruz. 1 CPU ve 8 GB Ram’den , Potansiyel olarak 2 CPU ve 16 GB RAM’li donanıma yükseltebiliriz ve iş yükümüz daha da arttıkça, daha büyük bir makineye gidebiliriz. Ve Diyelim ki 4 CPU ve 32 GB Ram’li donanıma geçebiliriz. Yapımızdaki mevcut Sanal Makineye daha fazla kaynak ekleyebiliriz.

Yani genellikle ölçeklendirmenin 2 metodu mevcut.

Ölçekleniyor veya ölçeklenmiyor olsun. Her ikiside kaynaklarımızı artırma esnekliği sağlamaktadır.

Şimdi değineceğimiz sonraki şey “ Elasticity “ yani “ Esneklik “

Tüm Azure Cloud ortamını Lastik Bant gibi düşünebiliriz. Bunu şuna benzetebilirim. Lastik Bandı çekip daha büyük yapabiliriz yada onu çekmeyi bırakıp daha da küçük yapabiliriz. Esneklik artma yeteneğidir yada Azure ortamındaki mevcut kaynaklarımızın Instance sayısını veya boyutunu azaltabilirsiniz. Bunu ortamınızdaki yoğunluğa veya yüke göre yapabilirsiniz. Her iki yönde de ölçeklendirebiliriz. Azure ortamımızdaki sunucular genişletebilir yada arttırabilirsiniz. Azure ortamınızdaki sunucu sayısını ölçeklendirebilir ve azaltabilirsiniz.

Elasticity ile Ram yada CPU’ya dayalı olarak otomatik ölçeklendirme yapabilirsiniz. Bunu otomatik işlemin yanısıra manuel işlem şeklinde de gerçekleştirebiliriz.

Elesticity Uygulamalarımızın ve sunucularımızın yük veya iş yükündeki değişikliklere dayanmaktadır. Azure ortamınızdaki uygulamalarımızdaki ve uygulamalarımızdaki yük değişikliklerine yanıt vermek için kaynaklarımızın miktarına göre konfigüre edebilirsiniz.

Bulut avantajı olarak sadece kullandığımız kadar öderiz. Fazladan 1 sunucu kurmamız gerekirse hatta 50’ye yakın sunucuyu ortamımızda istersek sadece 50 sunucu için çalıştığı kadar ücret ödemekteyiz. Onlara ihtiyacımız kalmadığında ise artık onlara ücret ödememekteyiz.

Yani 1 tek veritabanı ile başlayabilir ve trafiğimiz , yoğunluğumuz daha çok arttıkça 6 tane yada isteğimize göre artırma işlemi gerçekleştirilebilemektedir. Bu işlemleri manuel olarak ta gerçekleştirebiliriz. Ve 6 adete yakın veritabanına ihtiyacımız kalmadığında bunları 1 tane olacak şekilde konfigüre işlemi gerçekleştirebiliriz.

“ Elasticity = Scalability “ diyebiliriz.

Uygulamalarımızdaki değişikliklere gerçek zamanlı olarak yanıt vermek , ekstra iş yükü gerektiren zamanlarda istenilen kaynakları sağlamamıza büyük fayda sağlamaktadır. Bunu Azure dışındaki On-premise sistemde yaptığımızı düşünürsek ; Biraz daha maliyetli olduğunu söyleyebiliriz. Sunucu satın alınması , kurulum sağlanması, yönetimi ve sağlıklı çalışmasını sürdürme işlemlerini ve süreçlerini sağlardık ve bu harcamaların geri dönüşünde ise zarar etmiş olurduk ve Sürekli ürün tedarik sağlamak çok maliyetli olduğunun bilgisini vermek isterim. Kullanılmayan kaynağında boşta kalmasına neden olmuş oluruz.

Makalemi zaman ayırıp okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Diğer makalelerimde görüşmek üzere

Faydalı olması Dileğiyle…

Azure Sanal Makine Maliyetlerinizi Nasıl Minimize edersiniz ?

Devir Tasarruf ve Maliyetleri minimize etme devri 😊 Azure ortamınızda bulunan hizmetlerin maliyetlerini şimdi bahsedeceğim maddelere göre minimize edebilme imkanına sahip olabilirsiniz .

Microsoft Azure ortamınızda oluşturduğunuz veya oluşturacağınız Sanal Makinelerinizde peki bu maliyeti nasıl kontrol altına alabilirsiniz. Maddeler halinde açıklayalım o halde :

  • Sanal Makinelerinizi kullanmadığınız zaman kapalı halde tutmanız gerekmektedir. Bazı durumlarda Sanal Makine içerisinden shutdown işlemi gerçekleştirdiğinizde Sanal makine çalışmaya yine devam eder. Bunun için kesinlikle Azure ortamınızdaki Sanal Makinelerinizi kesinlikle Logon olup , shutdown işlemini Sunucu üzerinden gerçekleştirmemeniz gerekmektedir. Aksi halde arka tarafta sayaç işlemeye devam ediyor olacaktır.

Bunun yerine Azure Portal arayüzünden bağlanarak Kapatmak istediğiniz Sanal Makinenizin yanındaki kutucuğu işaretleyerek “ Stop “ seçeneğini seçeriz.

“ Stop “ seçeneğini seçtikten sonra Sanal Makinenizin kapanması saniyeler sürmektedir. “ Status “ bölümünde “ Stopped ( deallocated ) “ durumuna gelmelidir.

Sanal Makinenizi Stopped durumunda aldığınızda veya deallocated durumunda olduğunuzda Sanal Makineniz için minumum maliyetlendirme sağlayabilirsiniz.

  • Virtual Machine Auto-Shutdown özelliğini devreye alabilirsiniz. Bazı durumlarda yapınızda bulunan Sanal Makinelerinizin kullanılmadığı saatler olabilmektedir. Kullanıldığı saatlerde Auto-Start , Kullanılmadığı saatlerde Auto-Shutdown özelliğini kullanabilirsiniz. Auto-Shutdown özelliğindeki konfigürasyonları gerçekleştirdikten sonra her gün belirlemiş olduğunuz saatlerde Sanal Makinenizin kapanmasını isteyebilir ve bununla alakalı e-mail ile bildirimde gönderilmesi için konfigürasyonları sağladığınızda kapanmadan önce size bir uyarı maili gönderilmektedir.

Auto-shutdown özelliği uygulamak istediğiniz Sanal Makinenizin üzerine tıkladığınızda “ Operations “ bölümünde “ Auto-shutdown “ seçeneğini seçtiğinizde konfigürasyonları gerçekleştirerek Sanal Makinenizin otomatik kapanmasını sağlayabilirsiniz.

Auto-shutdown özelliği uygulamak istediğiniz Sanal Makinenizin üzerine tıkladığınızda “ Automation “ bölümünde “ Tasks ( preview ) “ seçeneğini seçtiğinizde konfigürasyonları gerçekleştirerek Sanal Makinenizin otomatik Start olabilmesi için “ Add Task “ seçeneğini seçtiğinizde Task içerisinde seçeceğiniz template ile Sanal Makinenizi istediğiniz saate Auto-Start yani Otomatik başlatma işlemi gerçekleştirilmesini sağlayabilirsiniz.

  • Azure makine oluşturma işlemi esnasında veya oluşturduktan sonra “ Azure Hybrid Benefit “ özelliğini kullanbilirsiniz. Organizasyonunuzda bulunan kaderine terkedilmiş Windows Server veya SQL Server lisanslarınız eğer uygunluğu mevcut ise %50 ‘ye yakın tasarruf sağlayabilirsiniz. Bu kaderine terkedilmiş lisansları değerlendirdiğinizde Microsoft Azure ortamınız için lisans ataması gibi işlemlere gereksinimiz bulunmamaktadır.
  • 2 Farklı şekilde bu konfigürasyonu gerçekleştirebilirsiniz . Bunları açıklayalım o halde :

    Microsoft Azure ortamınızda mevcut çalışan sanal makinenizde bu konfigürasyon sağlanmadıysa ; Azure ortamınızdaki Sanal Makinenizin üzerine tıklayarak , “ Settings “ bölümünde “ Configuration “ seçeneğini seçtiğinizde “ Licensing “ alanında “ Azure Hybird Benefit “ özelliğini etkinleştirebilirsiniz.

    Microsoft Azure ortamınızda yeni  sanal makine oluşturma aşamasında ise “ Azure Hybird Benefit “ konfigürasyonunu gerçekleştirebilirsiniz. Bunun için Sanal Makine oluşturma ekranından “ Basic “ adımında “ Licensing “ alanından etkinleştirme işlemini gerçekleştirebilirsiniz.

    Son olarak ;

    • “ Azure Spot İnstance “ özelliğini etkinleştirmeniz ve kesinlikle şunu belirtmeliyim ki Kesintiye tahamülü olan Sanal Makineler üzerinde etkinleştirmeniz önerilmektedir. Bu özellikte ise Sanal Makinenizde ödeyeceğiniz fiyatı %90’na kadar maliyetinizi düşürmesidir. Konfigüre edeceğiniz Eviction Policy ve Tipler ile Azure ortamındaki Sanal Makinelerinizi stop durumuna getirebilirsiniz.

    Bu özelliği sadece Azure ortamında yeni oluşturma aşamasında gerçekleştirebilirsiniz. Mevcut Sanal makinelerinizde üzülerek söylüyorum ki etkinleştirme işlemi gerçekleştirilememektedir.

    Yeni Sanal Makine oluşturma sırasında ; “ Basic “ adımında “ Instance Details “ bölümünde “ Azure Spot Instance “ seçeneğini işaretleyerek, isteğinize göre konfigüre işlemi gerçekleştirebilirsiniz. Boyutlarınızın saatte ne kadar düştüğünü “ Size “ bölümünde hemen yansıyor olacaktır.

    Veee tüm bu önerilerin Hepsini ” Azure Advisor ” ile de sağlayabilirsiniz. Azure ortamınızdaki hizmetlerinizi verimli ve hızlı şekilde optimize sağlayabilmektedir. Konfigürasyonlarınızı veya Kullanımlarınızı değerlendirerek size öneriler sunar. Yol arkadaşlığı etmektedir.

    Makalemi zaman ayırıp okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Diğer makalelerimde görüşmek üzere

    Faydalı olması Dileğiyle…

    Microsoft Azure Region Pair Mimarisi

    Herkese Merhabalar ,

    Bu makalemizde Azure Mimari Bileşenlerinden ikincisi Azure Region Pairs Bileşeninden detaylıca bahsediyor olacağız.

    Region Pair yani Bölge Eşleniği anlamına gelmektedir. Biraz Region Pair kavramını tanımaya çalışalım o halde: Organizasyonunuzun merkezi veri merkezinde felaket veya kesinti yaşandığında, ikincil olarak yedeklemek, Disaster Sitenizi felaket anında çalışabilir hale getirmek için, aynı coğrafya içerisinde bulunan yada bulunması gereken veri merkezidir. Bu ikincil veri merkezi Azure Region Pair yani Azure Bölge eşleniği olarak geçmektedir. Yukarıda tanımlamış olduğumuz Yedekleme, İş Sürdürülebilirliği, felaketten kurtarma merkezi gibi terimler genelde BCDR olarak anılmaktadır. Açılımı, Business Continuity Disaster Recovery’dir. Disaster Recovery gayesiyle cloud ortamından kullanım sağladığınız hizmetler için kritiklik seviyeleri karşılaştırılarak Load Balancer gibi Aktif/Aktif yada Aktif/Pasif şeklinde konfigüre edilerek Disaster Site ve İş Sürdürülebilirliği planlanarak, uygulamaya geçirilebilinmektedir.

    Region Pair ortamı için tavsiye edilenlerden bahsedelim:

    • Her Azure Bölgesi, Başka bir Bölge ile eşleştirilmektedir.
    • Region Pair mimarisi olarak konfigüre edilecek yada edilen Veri Merkezleri arasında minumum 300 Mil – 482,8032 km mesafe tercih edilmelidir. (Mümkün olduğunca aynı bölge aynı iklim ve Bölgede, Koşullarda bulunulmaması önem arz etmektedir. Birbirine yakın yada aynı şartlara sahip yerlerde Region Pair Mimarisinin bir önemi olmaz)
    • Disaster yedekliliğini destekleyen hizmetlerin her iki Bölgede Replike edilir hale getirilmesi
    • Organizasyonda herhangi bir ters durum yaşandığında Region Pairlerden bir tanesinin kurtarılmasına önceliklendirme sağlanır.
    • Organizasyonunuzdaki Azure Veri Merkezlerine uygulanan Planlı Updateler Pair seçilmiş olan bölgelere sırayla (Aynı anda değil) dağıtılmaktadır.

    Azure RegionPair Mimarilerine örnek vermek gerekirse;

    West US Paired ile East US Paired

    SouthEast Asia Paired ile East Asia Paired

    Yukarıdakileri özetlemek gerekirse; Disaster amacıyla tasarlanan Disaster Sitenizi Birincil olarak aktif hizmet veren Veri Merkezinize Bölge Eşleniği olarak belirlenmelidir. Aynı zamanda Disaster Sitenizi Region Pair yerine Farklı Coğrafyada bulunan Veri Merkezinde konumlayabilirsiniz. Örnek olarak; Birincil Veri Merkezinizi North Central US olarak seçtiğinizde, Disaster Sitenizi East Asia Veri Merkezinde konumlayabilirsiniz. Bunun için Disaster Site planlama işlemlerinde göz önüne alınması gereken kavramlardan birisi Latency Değeri yani En Düşük Latency değerine sahip Veri Merkezine konumlandırabilmektir.

    Azure Region Bilgilerine istinaden dünkü makalede bahsetmiş olduğum Azure Speed (https://www.azurespeed.com/Information/AzureRegions ) sayfası üzerinde “Azure Regions” seçeneğine tıklayarak İlgili Region’ların Region Pairlerini görebiliriz.

    Biz Organizasyonumuza Region Pair Mimarisini uygulamamız gerekir mi? Bu birazda Organizasyonun isteğine ve mimarisinde bağlı bir durumudur. Ama Microsoft Best Practices olarak önerdiği Availability kavramını uygulayarak Bölge Eşlenikleri arasında Disaster Recovery mimarisinin uygulanması tavsiye edilmektedir. Bu Uygulama ile en iyi sürdürülebilirliği veya Felakat durumundaki Recovery Zamanını en mimumum düzeye indirmemizi sağlamaktadır.

    Resim Kaynakçaları : https://docs.microsoft.com/en-us/azure/best-practices-availability-paired-regions#what-are-paired-regions

    Makalemi zaman ayırıp okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Diğer makalelerimde görüşmek üzere

    Faydalı olması Dileğiyle…

    Neden Buluta Geçmeliyiz ? Azure Nedir ?

    Cloud yani Buluta geçmemizin birçok nedeni var. Bunlar Neler ?

    • Daha hızlı işlemler yapmamıza olanak tanır .
    • Teknolojinin son yeniliklerine kavuşursunuz. Organizasyonunuza ve Kullanıcılarınıza Son Teknolojiyi kullandırma imkanı bulursunuz.
    • Sınırsız Compute (Bilgi İşlem), Storage (Depolama) , Network (Ağ) alanlarına sahip olma.
    • Bulutta barındırdığınız uygulamalarınız için rakiplerinizden farklı olmaya ; Speech Recognition (Konuşma Tanıyıcı) , other Cognitive Services (Diğer Bilişsel Hizmetler) gibi servisleri kullanmanıza olanak tanır.
    • Organizasyonunuzdaki Yazılımlarınızdan ve Cihazlarından Telemetri verilerini yorumlamamıza yardımcı olan Analiz Hizmetlerini kullanma imkanı buluruz.

    Azure Nedir ?

    Azure , Organizasyonunuzun mevcut ve gelecekteki işlerimizi kolaylaştıracak şekilde tasarlanmış 200’den fazla ürün ve servis hizmetinden oluşan , Organizasyon bakımından uygun gördüğünüz araçlarla , İnternal (Şirketiçi) ve External (Şirketdışı) uygulamalar , sunucular oluşturmamıza , Çalıştırmamıza  ve Yönetmemize olanak tanıyan bulut platform hizmetidir.

    Azure Bize Ne Sunuyor ?

    Azure ile Organizasyonunuzun projelerini hayata geçirebilmek için ihtiyacınız olan herşey sahip olursunuz.

    Aşağıda açıklayacağım maddeler Azure Organizasyonumuza ne gibi çözümler sağlamaktadır. Gelin onları sıralayarak detaylı şekilde açıklayalım :

    1. Gelecek Teknoloji : Microsoft , Sürekli yenilik sağlayan , Organizasyon olarak bugünkü ve ilerideki gelişimimizi ve ürün vizyonlarımızı ve beklentilerimizi en son teknoloji ile inşa etmeye özen gösterir.
    2. Şartlarmıza ve İsteklerimize göre Dizayn : Organizasyonumuzun ve Kullanıcılarımızın ihtiyacına göre taleplere Open Source (Açık Kaynak) , Tüm Diller için dilediğiniz gibi kaynaklarınızı oluşturup , dağıtabilirsiniz.
    3. Hibrit Çalışma imkanı : Organizasyonunuzdaki On-Premise yapıyı Microsof Azure ortamı ile entegre ederek , Hemen yönetmeye başlayabilirsiniz.
    4. Buluta Güvenin : Uzmanlardan oluşan ekip ile Dünya çapında büyük şirketlerin güvendiği , Devlet kurumları , Startup Projeler (Yeni Girişim Sağlayan Kurumlar) gibi birçok organizasyon bulutu kullanmakta , ortamlarını ve verilerini bulutta tutmaktadır. Azure ile tam anlamıyla Güvendesiniz.

    Azure ile Neler Yapabiliriz ?

    Azure , Organizasyonunuzda bulunan mevcut yapınızı çalıştırır ve yeni ihtiyaçlar oluştuğunda 200’den fazla ürün veya servis hizmeti sunar. Sanal Makinelerinizde bulunan Uygulamaları , Akıllı Botlar, Yeni Yazılım Paradigmaları vb. Bunun gibi birçok servisi oluşturup , çalıştırabilirsiniz.

    Birçok Organizasyon , mevcut uygulamalarını bulutta çalışan sanal makinelere taşıyarak , yapılarını on-premise yapıdan bulut yapıya geçirmektedir. Azure sadece bunla da kalmıyor. Bununla alakalı Yapay Zeka ve Üstün Teknoloji Servislerle Organizasyonumuzun günlük ve gelecek işleri için yönetim konusunda kolaylık sağlamaktadır. Örnek olarak : Sizinle doğal olarak iletişim kurabilen AI (Yapay Zeka) ve Machine Learning (Makine Öğrenimi) hizmeti sağlar. Aynı zamanda dinamik olarak büyüyen depolama çözümleri sunar. Büyük boyutlarda veriyi barındırır.

    Şirketinizde oluşturulan büyük verileri Analiz Araçları ile Okunabilir hale getirir ve Üst yönetime detaylı , Görsel veriler sunmamıza olanak tanır.

    Azure Portal Nedir ?

    Azure Portal , Komut satırı araçlarına alternatif sağlayan web tabanlı konsoldur. Azure Portal Grafik arayüzü ile Azure ait aboneliğinizi yönetebilirsiniz.

    Azure Portal ile ;

    • Basit Web Uygulamalarından , karmaşık bulut ortamına kadar herşeyi Oluştururuz , Yönetiriz ve İzleriz.
    • Azure Abonelik türümüze göre oluşturduğumuz Kaynaklar için Dashboard’lar oluşturabiliriz.

    Azure Portal , Dayanıklılık ve sürekli kullanılabilirlik amacına uygun tasarlanmıştır. Sürekli olarak Güncellenmeye devam etmektedir. Bu Güncelleme aşamasında bile kesinti olmaz. Azure Veri Merkezleri Dünya çapında kesintisiz hizmet vermeye devam etmektedir. Azure Portal , Bireysel Veri Merkezi hatalarını önlemektedir.

    Azure Marketplace Nedir ?

    Azure Marketplace , Azure Kullanıcılarının ve Müşterilerinin Microsoft Partnerleri , Bağımsız Kurumların Yazılımlarını Azure ortamı üzerinde çalışacak şekilde tasarlanmış çözümlerini ve servislerini sunan Azure Aracıdır. Azure Kullanıcıları ve Müşterileri , Marketplace ortamında bulunan yüzlerce uygulama ve servisleri deneyebilir , satın alabilir ve edinebilirler. Marketplace ortamında bulunan uygulama ve servisler Azure üzerinde çalışacak şekilde Microsoft tarafından onaylanmıştır , onaylanmaktadır.

    Azure Marketplace İçeriği , Opensource Container platformları , Hazır Sanal Makine İmajları (Sürekli Güncellenen) , Veritabanları , Uygulama oluşturma ve devreye alma yazılımı , Geliştirici Araçları , Tehdit Algılama , Blokchain (Blok zinciri) uygulama ve servislerini içermektedir. Azure Marketplace aracılığıyla bunları tedarik edebilir, Ortamınızda barındırmaya başlayabilirsiniz. Azure Marketplace , BT Yöneticileri ve Bulut Geliştiriciler için tasarlanmıştır.

    Makalemi zaman ayırıp okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Diğer makalelerimde görüşmek üzere

    Faydalı olması Dileğiyle…

    Teknoloji Haberleri Lideri Donanımhaber, Teknoloji Kampının Destekçisi Oldu!

    Türkiye’de teknoloji haberleri denildiğinde akıllara gelen teknoloji sitelerinden olan DonanımHaber, IT Governance Turkey’in düzenlemiş olduğu teknoloji kampının basın sponsoru oldu.

    Teknoloji kampı, yaklaşık 500’den fazla başvuru ile Ağustos ayının ilk haftasında başladı. Yaklaşık 2 ay sürmesi planlanan eğitim içerikli teknoloji kampı değerli eğitmen ve eğitimlerle hala devam ediyor.

    IT Governance Turkey tarafından düzenlenen ve eğitimlerin yayınlanmasındaki altyapı desteğinin Kübist tarafından sağlandığı teknoloji kampı, DonanımHaber’de yayınlanan “IT Governance Turkey ücretsiz teknoloji kampı düzenliyor” başlıklı haber sayesinde de geniş kitlelere ulaştı.

    Teknoloji kampıyla ilgili açıklamalarda bulunan kurucumuz Cantekin Ertekin, bu kampın pek çok alanda ilkleri barındıracağını vurguladı ve dikkat çeken şu açıklamaları yaptı: ” Bu kamp ile sadece farklı disiplinlerde eğitim vermeyi değil aynı zamanda gençler ile sektörden profesyonelleri de bir araya getirerek kariyer gelişimini desteklemeyi de amaçlıyoruz.”

    IT Governance Turkey, teknoloji kampı katılımcılarına, eğitim içerisinde anlatılan şartları sağlamaları durumunda eğitim sonunda bir katılım belgesi verecek. Henüz ilki düzenlenen IT Governance Turkey Teknoloji Kampı’nın başvuruları, eğitim başladığı tarihte sona erdi.

    Uzaktan Çalışma ve İş Sürekliliği

    Kar amacı güden veya gütmeyen özel ve kamu sektöründeki firma, kurum ve kuruluşların mal ve hizmet üretimi ve sunumunu olumsuz etkileyebilecek tehditlerin belirlenmesi ve bunlara yönelik tedbirlerin alınması, tehditlerin olaya dönüşerek kesinti yaşanması durumunda ise, en kısa sürede tekrar üretebilir olmak için gerekli aksiyonların planlanması iş sürekliliğinin temelini oluşturmaktadır. İş sürekliliği, yaşanan bu salgın sürecinde bir yönetim yetkinliği olarak etkisini daha fazla hissettirmektedir.

    2020 yılına kadar birçok firmanın iş sürekliliği planında uzaktan çalışma, bina ve ofis ortamının kısmen veya tamamen kullanılamaz olması durumunda uygulanacak, bir iş sürekliliği stratejisi seçeneği olarak yer almaktaydı. Kısmen ve az sayıda çalışan ile de test edilmesi yeterli görülmekteydi. Ancak, yaşanan salgın bu stratejinin uzun süreli ve yüksek kapasiteyle uygulanmasını zorunlu kılmaktadır.

    Yaşanan salgın, ilk bakışta sadece insanı etkileyen bir tehdit gibi görünse de, iş sürekliliği açısından insanın yanında, bilgi sistemleri, bina ve çalışma ortamı, iş yapış yöntemi/süreçler, tedarikçi, müşteri ve finans olmak üzere bir çok alanda etkileşimli tedbirler almayı gerektirmektedir. Burada belirtilenlerle sınırlı olmamakla birlikte aşağıdaki tedbirlerin alınması, bu sürecin daha etkili yönetilmesinde ve iş sürekliliğinin sağlanmasında önemli faydalar sağlayacaktır. 

    Personele / Çalışana Yönelik Tedbirler

    • Salgının sağlığa olan etkileri ve evden çalışmanın (salgında en fazla tercih edilen /edilmesi gereken seçenel) yarattığı psikolojik etkiler hakkında düzenli ve sistematik bir şekilde bilgi verilmeli ve çalışanlara psikolojik destek sağlanmalı. 
    • Evden çalışan personele yönelik, internet, elektrik, çalışma donanımı gibi hususlarda finansal destek sağlanmalı.
    • Çalışma saatleri hususunda esnek saat modeli uygulanmalı.
    • Uzaktan (evden) çalışma sebebiyle oluşabilecek hukuki hususlara yönelik düzenlemeler yapılmalı.  
    • Uzaktan çalışmanın yaratabileceği şirket aidiyeti, iş disiplini, yabancılaşma, performans, verimlilik gibi hususlara yönelik izleme ve değerlendirme tedbirleri belirlenmeli ve uygulanmalı. 

    Bina ve çalışma ortamına yönelik yenilikler:

    • Mevcut ofis ortamlarındaki çalışan personel sayısı azaltılmalı.
    • Ofis ortamındaki çalışma masalarındaki mesafeler uzatılmalı. 
    • Ofisler ve ortak kullanım alanları düzenli olarak dezenfekte edilmeli.
    • Bina girişlerinde düzenli kontroller yapılmalı. 
    • Güvenli çalışma ortamı sertifikasyonlarında belirtilen kontroller uygulanmalı.

    Bilgi sistemleri ve bileşenlerine yönelik tedbirler:

    • Uzaktan çalışmada bilgi sistemleri alt yapı kapasitesi ihtiyacı (fiziksel cihaz kapasitesi, lisans sayısı, network bant genişliği vb.)  analiz edilerek yeterli ve yedekli bir alt yapı kurulmalı. 
    • Alt yapı sürekli ve sistematik bir şekilde izlenmeli.
    • Kullanıcıların uzaktan çalışması için ihtiyaç duyduğu kullanıcı donanımları (bilgisayar, yazıcı, telefon vb.), bağlantı yöntemleri, internet ihtiyacı belirlenmeli, sağlanmalı ve yeterliliği düzenli takip edilmeli. 
    • Kullanıcıların uzaktan bağlantı sorunlarında müdahale edecek yeterli sayıda yardım masası personeli bulundurulmalı.
    • Uzaktan çalışmayı olumsuz etkileyerek, iş sürekliliğine olumsuz etki edebilecek bilgi güvenliği hususları belirlenmeli ve gerekli tedbirler alınmalı. 

    Çalışma yöntemine/süreçlere yönelik tedbirler:

    • İş süreçleri uzaktan çalışmaya uygun hale getirilmeli. Yetki, onay ve imza işlemleri ve diğer iş adımları uçtan uca dijital ortamda yapılabilecek şekilde yeniden dizayn edilmeli. 
    • Uzaktan ve ofisten çalışan personel arasında iletişim ve koordinasyonu sağlamak ve işlerdeki aksamayı önlemek için alternatifli iletişim araçları ve yöntemleri belirlenmeli ve uygulanmalı.
    • Sistematik ve düzenli online toplantılar planlanarak süreçlerin performansı değerlendirilmeli.  
    • Ofisten ve evden takımlar halinde dönüşümlü çalışma modeli uygulanmalı. Uzaktan çalışan personellerin olası bağlantı sorunlarına karşı, iş sürekliliğinin sağlanabilmesi için işlerini yapabilecek bir yedeğinin ofisten çalışması sağlanmalı.  

    Tedarikçilere yönelik tedbirler:

    • Tedarikçilerin almış oldukları tedbirler izlenmeli. Gerek görülen hususlarda ek tedbirler almaları istenmeli. 
    • Olası tedarikçi ve tedarik zinciri sorunlarına karşı tedarikçi yedekleme, hammadde stoklama gibi tedbirleri planlanmalı. 
    • Özellikle uzaktan çalışma için olmazsa olmaz olan internet sağlayıcılarda yaşanabilecek sorunlara karşı yedekleme çalışmaları yapılmalı.

    Müşterilere yönelik tedbirler:

    • Değişen iş yapış yöntemleri, mal ve hizmet sunum yöntemleri ile süreçler hakkında müşteriler düzenli bilgilendirilmeli.
    • Dijital platformlarda yapılabilecek pazarlama ve satış stratejileri belirlenmeli ve uygulanmalı.  

    Yukarıda belirtilen hususlar her sektör ve firma için uygulanabilecek ortak tedbirleri içermektedir. Bunun yanında sektör, firma, kurum ve kuruluş ihtiyaçlarına uygun olarak ilave tedbirler belirlenmeli ve uygulanmalıdır. 

    Yeni normal olarak  adlandırılan salgın sonrası dönemde, uzaktan çalışma (evden veya başka herhangi bir lokasyon) belirli ölçeklerde kalıcı bir iş modeli haline geliyor olacak. Firmalar bu yönde kabiliyetlerini geliştirmek için hazırlıklarını yapmaya başladılar. Hazırlık sürecinde, aşağıda belirtilen hususlara dikkat edilmesi yeni dönemde başarıyı etkileyecek kanısındayız:

    • Kültüre yönelik çalışmalar: Bu başlık altında, temelde iki konuya odaklanılmalıdır. Birincisi; organizasyonun/iş sisteminin, birim/bölüm/departman ve rollerin yeni yapıya uygun olarak mekan ve zaman esnek halde çalışmaya uygun olarak dizayn edilmesi, görev, yetki ve sorumluluklar ile görev gereklerinin yeniden düzenlemesi gerekmektedir. İkincisi; İnsanın (personelin) zihnen, fikren ve bedenen yeni iş sistemine adapte olacak şekilde yetkinliklerinin geliştirilmesi sağlanmalıdır.
    • Süreçlere yönelik çalışmalar: İş gerçekleştirmeye yönelik, temel, destek ve yönetsel süreçlerinin yeni yaklaşıma uygun olacak şekilde dijitalleşme odağında yeniden düzenlenmesi ve geliştirilmesi gerekmektedir. 
    • Teknolojiye yönelik çalışmalar: Zaman ve mekan bağımsız esnek çalışabilmenin sağlanabilmesi için temel gereklilik olan bilgi sistemleri bileşenlerinin, hem alt yapı hem de kullanıcı ihtiyaçları göz önünde bulundurularak geliştirilmesi gerekmektedir. Bu konuda, iş sürekliliğini büyük oranda sekteye uğratabilecek bilgi güvenliği/siber güvenlik tehditlerine ve tedbirlerine özellikle dikkat edilmelidir. 

    Tehdit ve risklere karşı hazır, esnek ve çevik bir iş yönetim sistemi kurup işletmeniz dileğiyle…

    UZAKTAN ÇALIŞMA ve DİKKAT EDİLECEK TEKNİK HUSUSLAR

    İlk defa 2019 yılı sonlarında, Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıkan ve dünya geneline yayılım gösteren yüksek bulaşma riskine sahip koronavirüs  (COVID-19), Mart 2020’de Dünya Sağlık Örgütü tarafından salgın olarak ilan edilmiştir. 2020 yılı başlarında Türkiye de dâhil olmak üzere dünyanın dört bir yanında hükümetler COVID-19 tehdidine karşılık, hastalığın yayılımı ve bulaşmasını önlemek için çeşitli adımlar atmıştır. Bunlar arasında; ülke sınırlarının kapatılması, sosyal etkileşim standartlarının oluşturulması, uzaktan eğitim modeline geçilmesi, evden, kısmi veya dönüşümlü çalışma modeline geçilmesi, karantina uygulamaları, sokağa çıkma kısıtlamaları gibi dünya genelinde uygulanan ve insan hayatında önemli değişimlere neden olan önlemler bulunmaktadır. 

    COVID-19 salgın dönemi iş süreçlerinin her zamanki gibi devam etmesine olanak tanıyan dijital hazırlığın önemini gösterdi. Dijitalleşen dünyada son teknolojide güncel kalmak için gerekli altyapıyı oluşturmanın, bir işletmenin veya ülkenin COVID-19 sonrası bir dünyada rekabet edebilmesi için çok önemli olduğu görüldü. 

    Covid-19; birçok işletmenin, dijital dönüşüme geçişine hız kazandırmış olup teknolojik alanda hızlı atılımlar yapmalarına sebep olmuştur. Bilgi teknolojileri ile iş süreçlerinin iyileştirilmesi, otomatikleştirilmesi sağlanırken internet erişiminin varlığı coğrafi sınırları ortadan kaldırmıştır. İşletmeler artık daha global bir konumdadır,  üretilen veriler de gerçek zamanlı anlık olarak iletilebilir hale gelmiştir. 

    Özellikle iş süreçlerinin otomatikleştirildiği iş alanlarında, uzaktan çalışma ile çalışmaların yürütülmesi daha etkili olmuştur. Dijital devrim olarak nitelendirebileceğimiz bu durumun kaynağı olan salgın, ofisler yerine evlerden çalışmaya, yüz yüze eğitim yerine sanal eğitimlere, toplantı ve konferansların sanal ortamda yapılmasına neden olmuştur. 

    Evden çalışma (WFH:Work From Home); uzaktan çalışma, tele-çalışma, home ofis çalışma gibi farklı kavramlar ile de anılmaktadır.  Salgın öncesi yıllarda bu çalışma modelleri farklı ülkeler ve firmalarda uygulanmış olsa da Covid-19 salgın sürecindeki kadar dikkat çekici bir hızla yaygınlaşmamıştır. COVID-19 öncesinde uzaktan çalışma uygulaması bulunmayan birçok firma, salgın ile birlikte yeni düzene ayak uydurmak mecburiyetinde kaldı. Deloitte tarafından yapılan bir araştırmaya göre; Türkiye’de çalışanların %48’i uzaktan çalışmaya geçmiş iken, %43.2’si kısmi olarak uzaktan çalışmaya, %8,1’i ise şirkette/sahada çalışmaya devam etmektedir.

    Uzaktan çalışma modeli dijital dönüşümü de tetiklemiştir. Zoom gibi video konferans uygulamalarının kullanıcı sayıları 10 milyonlardan 100 milyonlara erişmiştir. Bilgi ve iletişim teknolojileri çok hızlı bir gelişim içerisindedir. İnsanlar evden çalışarak toplantı ve görüşmelerini uygulamalar üzerinden yürütmektedir. Dijital uygulamalar üzerinden toplantılar yapılmakta, eğitim verilmekte, sınavlar gerçekleştirilmekte, alışveriş yapılmakta, konserler verilmekte ve müzeler gezilebilmektedir.

    Günlük hayata ilişkin birçok görevin internet üzerinden yapılması ile birlikte siber riskler de artış göstermiştir. İşletmeler, uzaktan çalışmanın salgın sonrasında da devam edebileceğini hesaba katarak, siber risklere karşı önlem almalı ve sürdürülebilirliğini sağlamalıdır.

    Uzaktan Çalışmada dikkat edilmesi gereken bazı teknik hususlar aşağıda verilmiştir.

    1. Uzaktan Çalışılan Cihazların Güvenliği 

    Uzaktan çalışma için kullanılan cihazlarda; gerekli güvenlik yazılımlarının yüklü olması, bu yazılımların güncel olması ve üzerinde zararlı yazılım bulunmadığından emin olunması gerekmektedir. Sonuçta işletmeye uzaktan erişim sağlayacak cihazdaki bir açık işletmenin intranetinde bulunan bir sistem üzerinde dışarıdan gelebilecek saldırılar için bir açık oluşturabilir. 

    Ayrıca uzaktan erişim sağlayan cihaz çoğunlukla kişisel bilgisayar olarak da kullanılması sebebi ile güvenlik açısından büyük risk taşımaktadır. Örneğin USP port kapalı olmamasından dolayı işletme verilerinin dış kaynaklara aktarılması gibi. Bu nedenle uzaktan çalışılacak cihazın işletme tarafından sağlanması ve gerekli güvenlik tedbirlerinin alınmasından sonra çalışana teslim edilmesi daha sağlıklı olacaktır.

    2. Güvenli Ağ

    Uzaktan erişim sağlanan ağın güvenliği önemlidir. Genellikle Wi-Fi modemler üzerinden uzaktan erişim sağlanmakta olup bu tür ağlarda çevrimiçi faaliyetlerin izlenmesi mümkün olabilmektedir.  Bu nedenle kablosuz ağ üzerinde tanımlı olarak gelen; kablosuz ağın varsayılan adı (SSID: Service Set Identifier) ve şifresi çok güçlü kırılamayacak bir şekilde değiştirilmelidir. Şifre sadece ağa girmesinde sakınca bulunmayan kişiler ile paylaşılmalıdır. 

    3. Güvenli Erişim

    İşletmenin sistemlerine uzaktan erişim VPN (Virtual Private Network) üzerinden sağlanmalıdır. VPN erişimi çalışan (kullanıcı) cihazı ile işletmenin sistemi arasında verinin şifrelenerek güvenli bir tünel üzerinden aktarılmasını sağlar. Bu şekilde iletişim şifreli/kriptolu olduğu için araya girmesi olası üçüncü taraflarca çözümlenemez ve güvenli bir erişim sağlanmış olur. VPN ile erişim işletme için de önemli olup sistemlere yetkisiz erişimlerin engellenmesi de sağlanmış olur.

    4. Kimlik Doğrulama ve Yetkilendirme

    Çalışanların kullanıcı hesapları çok güçlü kırılamayacak şifreler ile oluşturulmalıdır. Şifre değiştirme sıklığı artırılmalıdır. Ayrıca cep telefonu, akıllı kart gibi ikinci bir onay alınarak 2 faktörlü kimlik doğrulama (2FA: Two Factor Authentication) metodu kullanılması güvenliği artıracaktır. Böylece çalışanın hesap bilgisi ele geçirilmiş olsa bile ikinci doğrulama sağlanamayacağından sistemlere erişim mümkün olmayacaktır. 

    Çalışanlar sadece görevi olduğu sistemlere erişim sağlamaları için yetkilendirilmelidir. Bunun için VPN kullanımı büyük önem taşımaktadır. VPN kullanıcı kimlik kontrolü ile çalışanın yetkili olduğu sistemlere erişimine izin verecek, diğer sistemlere erişimini engelleyecektir.

    5. E-posta Güvenliği

    Siber saldırganların işletmenin ağına sızmak ve erişim sağlamak için kullandıkları en önemli sızma yöntemi e-postalar aracılığı ile yapılan saldırılardır. E-postalar üzerinden yapılan saldırılar ile;

    • Sahte linkler gönderilerek zararlı yazılımların indirilebilmesine sebep olunabilir.
    • Hediye ve tatil kampanya mailleri gibi,  korku, heyecan verici, panik yaratıcı mailler gibi oltalama (phishing) türü sahte iletiler ile kullanıcıya ait kişisel veriler (şifre, kimlik bilgileri, banka bilgileri vb.) ele geçirilebilir (sosyal mühendislik).
    • Zararlı dosyalar gönderilerek, kullanıcının çalıştırması ile kullanıcı bilgisayarı ve/veya işletmede bulunan sistemler saldırgan tarafından ele geçirilebilir.
    • Fidye yazılımları gönderilerek, çalıştırılması durumunda bilgisayar/sistem üzerindeki tüm dosyaların şifrelenmesi, kullanılamaz duruma gelmesine sebep olabilir. Saldırgan şifreyi çözmek için fidye ister.
    • Spoof e-postalar (sayısız adet e-posta gelmesi)  e-posta trafiğinizin kesintiye uğramasına sebep olabilir.

    E-posta güvenliğini mümkün olduğu kadar sağlamak için; çalışan ve şirket bilgisayarlarında mutlaka antivirüs kullanılmalı, e-posta yazılımları (Outlook, web vb.) güncel tutulmalı, şirket e-posta hesaplarının kişisel amaçlar için kullanılmaması sağlanmalı, çalışanlara bilgi güvenliği farkındalığı kazandırılmalıdır.

    6. Uzaktan Çalışma Uygulamaları

    Uzaktan çalışanların işletme tarafından onaylanmış olan veri depolama platformları,  iletişim, video konferans uygulamaları, konferans araçları, proje yönetimi, sistem yönetimi ve izleme gibi araçları kullanmaları daha sağlıklı olacaktır.  Bu tür uygulamaların çalışanların erişimine açık işletmede bulunan sistemler üzerinde de yüklü olması, bu liste dışında herhangi bir uygulamanın çalışan bilgisayarlarına yüklenememesi önemlidir.

    7. Online Toplantılar

    Online gerçekleştirilen toplantılar için; toplantının bir bölümü yahut tamamına ilişkin katılımcıların rızası olmaksızın çeşitli vasıtalarla ses, video ve görüntü kaydı alınmasının, saklanmasının, ifşa edilmesinin ve bunların yapılmasına izin verilmesinin; hukuki sorumluluk doğmasına sebebiyet vereceği hususunda çalışanlar bilgilendirilmelidir.

    8. Bilgi Güvenliği Farkındalığı Eğitimi

    Güvenlik kuralları çalışanlar için yol gösterici bir rehberdir ve güvenlik tehdidine karşı etkili kontrol sağlanması için önemli bir bileşendir. İşletmelerde; çalışanların, işletmenin değerli varlığı olan bilgi ve bilgi varlıklarının korunmasında üzerine düşen sorumlulukları anlamaları ve bilinçlenmelerini  sağlamak amacı ile eğitimler verilmeli farkındalık programları oluşturulmalıdır. Düzenli aralıklar ile de bu eğitim ve programlar güncellenerek tekrar edilmelidir.