‘’Güneşin ta kendisi doğarken güçsüz bir şekilde yükselmeye başlar, daha sonra günün devamında gücünü ve cesaretini toplar.’’ -Charles Dickens, The Old Curiosity Shop
Motivasyon aslında her birimizin günlük yiyeceği gibi bir gereklilik haline geldi. Her birimizin aradığı ve yokluğunda eksikliğini hissettiğimiz bir arkadaş gibi aynı zamanda. Peki, yoksa yok, varsa var mı? Üzerinde çalışılarak sahip olacağımız bir şey mi, doğalından yaşamımızda var mı ? Stres ile nasıl barış halinde yaşarız bunu deneyimlemek için stresi anlamak gerektiği gibi bardaktan boşalırcasına dolu dolu sahip olabileceğimiz bir motivasyona sahip olmak için de motivasyonun nelerden oluştuğuna bakmamızda fayda var diye düşünüyorum. Hadi birlikte motivasyon denizinin içine derin bir dalış yapalım.
Motivasyon yani en yalın ifadesiyle isteklendirme yada güdüleme dilimize fransızcadan geçmiştir. Başarma isteğimizin meydana gelmesi için içten gelen itici bir gücümüz bulunmaktadır. Hareketlerin arkasında bulunan bu güce psikoloji dilinde güdü adı verilir . Motivasyon davranışa enerji sağlayan organizmanın içindeki ve çevresindeki güçler olarak tanımlanır. Bir davranış, düşünce, duygu ve bakış açısı hakkında çevremizde , ilişkilerimizde ve kendimizde değiştirmek istediklerimiz olduğunda içsel gücümüzün davranışa hazır hale gelmesi, güdülenmemizdir motivasyon.
Güdülerimiz, motivasyonel çıktılarımızın sebebi olan içsel deneyimlerimizin form almış hali bilişsel, duygusal ihtiyaçlarımızdır. Sosyal bağlamlar, çevresel faktörler alışılagelmiş aksiyonlarımız güdülerimizin sebebi olan tetikçilerdir. Güdüler ise kendilerini davranış, bağ kurmak, psikolojik , beyin aktivitesi ve kendini ölçüp raporlamaya çalışarak ifade etmektedir.
Aşağıdaki model motivasyon konusunda destek veren psikologların motivasyonel süreçleri ,motivasyona neden olan olguların neler olduğuna dair olan çalışmalarını yansıtmaktadır.
Aynı zamanda insan yaşamında motivasyon çalışmalarının niçin yararlı olduğunu ve yaşamsal çıktılarımız olan başarı, performans, öğrenme ve uyum becerilerimizi nasıl olumlu bir şekilde etkilediğini de göstermektedir.
‘’Zeka değişime uyum sağlama becerisidir.’’Stephen Hawking
Uzaktan çalışmanın gerekli olduğu şu günlerde ise değişime adapte olmak kaçınılmaz bir haldedir. İş dünyasının liderleri ve takım oyuncuları olarak yeni nesil iş dünyasında hem kendimizin hem de birlikte hizmet etmekte olduğumuz takımların sağlıklı ve ürün veren bir iş hayatına sahip olması için motivasyona sahip olmamız gerekiyor. Bunu yaparken dışsal faktörler aracılığı ile mi yoksa içsel faktörler aracılığı ile mi motive oluyorsunuz bunu bilmekte fayda var. Yani harekete geçmek istediğiniz bir konuda siz içsel zenginliğinizi kullanarak mı ilk hareketi yapıyorsunuz yoksa bir kişinin size gelip elinizi tutmasına mı ihtiyacınız var? Bunu ayırt ederseniz ve bu konuda almanız gereken aksiyonları alırsanız ilk eşiği geçmişsiniz demektir.
İkinci eşik ise sizin iç dünyanızın ödül ile mi ceza ile mi çalışıyor olduğunu anlamak. Yani motive ederken veya edilirken harekete geçiren güç işin sonunda elde edeceğim başarının hayali mi yoksa başarısız olursam korkusu mu? Bunlardan biri diğerinden değerli veya doğru ya da yanlış değil. Sadece köklerinin çocukluk zamanında attığımız hayatta elde etmek istediğimiz şeyler için yarattığımız strateji ile ilgili. Sonuçta her iki yöntem de işe yarıyor. Bu nedenle ödül ile mi ceza ile mi motive olduğumuzu fark edip buna göre bir yolun sonu resmi canlandırmak isteklendirmede fayda sağlayacaktır.
Asıl ve en önemli konu ise motive olmak istediğim konunun hayatıma kattığı anlam. Ve bu anlamın benim yaşam amacım ile ne kadar paralel gittiği. Kişisel ve profesyonel değerlerimi ne kadar beslediği.
Motivasyon geliştirmek istediğiniz konu ile ilgili olarak başarıya ulaştığınızda nasıl kutlayacağınızı planlamak yine motive olmanıza hizmet edecek unsurlardan biri.
Sizi motive olmak istediğiniz şey ile ilgili asıl heyecanlandıran şeyler neler?
Hayallerinize nasıl eşlik ediyor?
Motivasyon geliştirmek istediğiniz yolda engeller sizi besleyecek kaynaklar neler olacak? Bu yolda hangi engeller ile karşılaşacağın ile ilgili tahminlerin var mı? Olur da onlar ile karşılaşırsan ne yapmayı planlıyorsun?
Eğer bir lider veya yönetici olarak hizmet ediyorsanız çalışanlarınıza yeterli özerkliği tanıyor musunuz? Onları nelerin motive ettiğini bilmek için onları tanımanız gerekiyorbunun için nasıl bir çaba sarfedersiniz ? Kazanılan başarılarda bireyleri değil takımları ödüllendirmek şirket içi motivasyonu nasıl etkiler? Ya da sizin tarafınızdan yazılmış bir not motive eder miydi çalışanlarınızı? Şirketinizin ya da kişisel gelişiminizde ulaşmak istediğiniz yerin görsel bir yol haritasını çıkarmanın motivasyonunuza etkisi nasıl olurdu?
Bir başka yöntem ise şöyle: Aslında beynimiz tahmin ettiğimiz kadar akıllı bir organ değil . Bedenimiz ise tahmin ettiğimizin aksine en bilge yanımız. Önemli bir konuşma veya sunum yapmadan az önce motivasyona ihtiyaç duyarsanız ayağa kalkıp kollarınızı yukarı kaldırıp bir ayağınız önde zafer kazanan bir savaşçı duruşunda bir kaç dakikanızı harcamanız da bedeninizi sizi motive edecek bir enstrüman olarak kullanmanızı sağlayacaktır.
Hem başkasını hemde kendimizi motive etmek çok insani, çok nazik ve düşünceli bir dokunuş.
‘’Gününüzü topladığınız hasat ile ölçmeyin ama ektiğiniz tohumlar ile ölçün. ‘’ –Robert Louis Stevenson
Son olarak da her gün görmeyi arzuladığın resme bugün attığın bu minik ya da büyük olan zaferli adımla ne kadar daha yaklaştığını düşünerek gülümsemeyi seçerek kendini motive et demeyi istiyorum.
Esra Miller