Bülent Hasanefendioğlu
Geçtiğimiz yıl hayatımıza giren ve dünyadaki tüm insanlar arasında hızla yayılan yeni tip Coronavirus hem özel hem de iş hayatımızı derinden etkiledi. Türkçemizde taç anlamına da gelen coronadan ismini alan bu virüs taç giydirdiği insanlara felaket getirdi maalesef… İnsanlar evden dışarı çıkamaz oldu, ürün tedarik zincirleri koptu, hizmet sektörü çöktü ve şirketler iş sürekliliği ile çalışan sağlığını öncelikleyerek hızlıca uzaktan çalışmaya uyum sağladılar. Dünya geneline baktığımızda bazı şirketler 2021 yıl sonuna kadar bu uygulamaya devam edeceklerini beyan ettiler.
Salgın ayrıca kişisel olarak bir kaç yıldır beklediğim serbest piyasa sisteminin konjonktürel ekonomik krizini hızla tetikledi ve çarpan etkisi yaptı. ABD ve AB merkez bankaları 2008 krizinde piyasaya sürdükleri nakit parayı daha süpürmeden rekor yeni emisyon yarattılar. İnsanlar ise merkez bankalarının hiçbir anlam içermeyen paralarından daha çok, maliye politikalarıyla doğrudan yapılan yardımlardan paylarını aldılar. Buna rağmen, yüzbinlerce şirket iflas etti ve milyonlarca çalışan işsiz kaldı.
Uzaktan çalışma ile ilgili Ocak 2021’de açıklanan farklı araştırmaların sonuçlarına bakacak olursak,
- Şirket yöneticilerinin % 50’den fazlası daha küçük ofis alanlarına ihtiyaç duyduklarını beyan ederken, %20 civarı yönetici iş güvenliği açısından daha büyük ofislere ihtiyaç duyduklarını söyledi.
- Çalışanların en az %50’si, en fazla %80’i uzaktan çalışmayı tercih ettiğini söyledi.
- Uzaktan çalışanların % 25 ile %40 aralığındaki kısmı bedensel ve zihinsel sorunlar yaşadıklarını belirttiler.
Aslında uzaktan çalışma kültürü son yıllarda ABD’den başlayarak tüm dünyaya yayılıyordu. Salgın bu konuda çarpan etkisi yarattı. Bilgi teknolojilerinin gelişimi de zihinlerdeki sınırları kaldırdı. İnsanların büyük çoğunluğu ofise gitmeden iş yapılabileceğini deneyimledi. Fiziksel ve sosyal kısıtlılıkların yol açtığı travmalar dışında hayatlarından daha memnunlar. Bu nedenle artık salgın geçse bile şirketler melez çalışma ortamlarında iş üretecekler.
Peki şirketler zaman ve mekan kavramının ortadan kalktığı bu yeni dönemde hangi temel esaslara dikkat etmeli. Aşağıda bu temel ilkeler yer almaktadır.
- Öncelikle şirket üst yöneticilerinin işlerin böyle de gayet iyi yürüdüğünü kavraması; insani yollarla ve teknoloji yardımıyla daha yüksek performans sağlamanın yöntemlerini geliştirmesi,
- Bilgi Teknolojileri Yönetişim Çerçevesinin devreye alınması,
- İş sürekliliği, hizmet kalitesi, müşteri memnuniyetini sağlayacak teknolojik altyapı yatırımları,
- Hiyerarşik yönetim tarzından çevik yönetime geçilmesi,
- Çalışanların uzaktan çalışma nedeniyle ücretlerinde düşüş olmaması; aksine ek mali haklar sunulması.