Uzaktan Çalışma ve İş Sürekliliği

Kar amacı güden veya gütmeyen özel ve kamu sektöründeki firma, kurum ve kuruluşların mal ve hizmet üretimi ve sunumunu olumsuz etkileyebilecek tehditlerin belirlenmesi ve bunlara yönelik tedbirlerin alınması, tehditlerin olaya dönüşerek kesinti yaşanması durumunda ise, en kısa sürede tekrar üretebilir olmak için gerekli aksiyonların planlanması iş sürekliliğinin temelini oluşturmaktadır. İş sürekliliği, yaşanan bu salgın sürecinde bir yönetim yetkinliği olarak etkisini daha fazla hissettirmektedir.

2020 yılına kadar birçok firmanın iş sürekliliği planında uzaktan çalışma, bina ve ofis ortamının kısmen veya tamamen kullanılamaz olması durumunda uygulanacak, bir iş sürekliliği stratejisi seçeneği olarak yer almaktaydı. Kısmen ve az sayıda çalışan ile de test edilmesi yeterli görülmekteydi. Ancak, yaşanan salgın bu stratejinin uzun süreli ve yüksek kapasiteyle uygulanmasını zorunlu kılmaktadır.

Yaşanan salgın, ilk bakışta sadece insanı etkileyen bir tehdit gibi görünse de, iş sürekliliği açısından insanın yanında, bilgi sistemleri, bina ve çalışma ortamı, iş yapış yöntemi/süreçler, tedarikçi, müşteri ve finans olmak üzere bir çok alanda etkileşimli tedbirler almayı gerektirmektedir. Burada belirtilenlerle sınırlı olmamakla birlikte aşağıdaki tedbirlerin alınması, bu sürecin daha etkili yönetilmesinde ve iş sürekliliğinin sağlanmasında önemli faydalar sağlayacaktır. 

Personele / Çalışana Yönelik Tedbirler

  • Salgının sağlığa olan etkileri ve evden çalışmanın (salgında en fazla tercih edilen /edilmesi gereken seçenel) yarattığı psikolojik etkiler hakkında düzenli ve sistematik bir şekilde bilgi verilmeli ve çalışanlara psikolojik destek sağlanmalı. 
  • Evden çalışan personele yönelik, internet, elektrik, çalışma donanımı gibi hususlarda finansal destek sağlanmalı.
  • Çalışma saatleri hususunda esnek saat modeli uygulanmalı.
  • Uzaktan (evden) çalışma sebebiyle oluşabilecek hukuki hususlara yönelik düzenlemeler yapılmalı.  
  • Uzaktan çalışmanın yaratabileceği şirket aidiyeti, iş disiplini, yabancılaşma, performans, verimlilik gibi hususlara yönelik izleme ve değerlendirme tedbirleri belirlenmeli ve uygulanmalı. 

Bina ve çalışma ortamına yönelik yenilikler:

  • Mevcut ofis ortamlarındaki çalışan personel sayısı azaltılmalı.
  • Ofis ortamındaki çalışma masalarındaki mesafeler uzatılmalı. 
  • Ofisler ve ortak kullanım alanları düzenli olarak dezenfekte edilmeli.
  • Bina girişlerinde düzenli kontroller yapılmalı. 
  • Güvenli çalışma ortamı sertifikasyonlarında belirtilen kontroller uygulanmalı.

Bilgi sistemleri ve bileşenlerine yönelik tedbirler:

  • Uzaktan çalışmada bilgi sistemleri alt yapı kapasitesi ihtiyacı (fiziksel cihaz kapasitesi, lisans sayısı, network bant genişliği vb.)  analiz edilerek yeterli ve yedekli bir alt yapı kurulmalı. 
  • Alt yapı sürekli ve sistematik bir şekilde izlenmeli.
  • Kullanıcıların uzaktan çalışması için ihtiyaç duyduğu kullanıcı donanımları (bilgisayar, yazıcı, telefon vb.), bağlantı yöntemleri, internet ihtiyacı belirlenmeli, sağlanmalı ve yeterliliği düzenli takip edilmeli. 
  • Kullanıcıların uzaktan bağlantı sorunlarında müdahale edecek yeterli sayıda yardım masası personeli bulundurulmalı.
  • Uzaktan çalışmayı olumsuz etkileyerek, iş sürekliliğine olumsuz etki edebilecek bilgi güvenliği hususları belirlenmeli ve gerekli tedbirler alınmalı. 

Çalışma yöntemine/süreçlere yönelik tedbirler:

  • İş süreçleri uzaktan çalışmaya uygun hale getirilmeli. Yetki, onay ve imza işlemleri ve diğer iş adımları uçtan uca dijital ortamda yapılabilecek şekilde yeniden dizayn edilmeli. 
  • Uzaktan ve ofisten çalışan personel arasında iletişim ve koordinasyonu sağlamak ve işlerdeki aksamayı önlemek için alternatifli iletişim araçları ve yöntemleri belirlenmeli ve uygulanmalı.
  • Sistematik ve düzenli online toplantılar planlanarak süreçlerin performansı değerlendirilmeli.  
  • Ofisten ve evden takımlar halinde dönüşümlü çalışma modeli uygulanmalı. Uzaktan çalışan personellerin olası bağlantı sorunlarına karşı, iş sürekliliğinin sağlanabilmesi için işlerini yapabilecek bir yedeğinin ofisten çalışması sağlanmalı.  

Tedarikçilere yönelik tedbirler:

  • Tedarikçilerin almış oldukları tedbirler izlenmeli. Gerek görülen hususlarda ek tedbirler almaları istenmeli. 
  • Olası tedarikçi ve tedarik zinciri sorunlarına karşı tedarikçi yedekleme, hammadde stoklama gibi tedbirleri planlanmalı. 
  • Özellikle uzaktan çalışma için olmazsa olmaz olan internet sağlayıcılarda yaşanabilecek sorunlara karşı yedekleme çalışmaları yapılmalı.

Müşterilere yönelik tedbirler:

  • Değişen iş yapış yöntemleri, mal ve hizmet sunum yöntemleri ile süreçler hakkında müşteriler düzenli bilgilendirilmeli.
  • Dijital platformlarda yapılabilecek pazarlama ve satış stratejileri belirlenmeli ve uygulanmalı.  

Yukarıda belirtilen hususlar her sektör ve firma için uygulanabilecek ortak tedbirleri içermektedir. Bunun yanında sektör, firma, kurum ve kuruluş ihtiyaçlarına uygun olarak ilave tedbirler belirlenmeli ve uygulanmalıdır. 

Yeni normal olarak  adlandırılan salgın sonrası dönemde, uzaktan çalışma (evden veya başka herhangi bir lokasyon) belirli ölçeklerde kalıcı bir iş modeli haline geliyor olacak. Firmalar bu yönde kabiliyetlerini geliştirmek için hazırlıklarını yapmaya başladılar. Hazırlık sürecinde, aşağıda belirtilen hususlara dikkat edilmesi yeni dönemde başarıyı etkileyecek kanısındayız:

  • Kültüre yönelik çalışmalar: Bu başlık altında, temelde iki konuya odaklanılmalıdır. Birincisi; organizasyonun/iş sisteminin, birim/bölüm/departman ve rollerin yeni yapıya uygun olarak mekan ve zaman esnek halde çalışmaya uygun olarak dizayn edilmesi, görev, yetki ve sorumluluklar ile görev gereklerinin yeniden düzenlemesi gerekmektedir. İkincisi; İnsanın (personelin) zihnen, fikren ve bedenen yeni iş sistemine adapte olacak şekilde yetkinliklerinin geliştirilmesi sağlanmalıdır.
  • Süreçlere yönelik çalışmalar: İş gerçekleştirmeye yönelik, temel, destek ve yönetsel süreçlerinin yeni yaklaşıma uygun olacak şekilde dijitalleşme odağında yeniden düzenlenmesi ve geliştirilmesi gerekmektedir. 
  • Teknolojiye yönelik çalışmalar: Zaman ve mekan bağımsız esnek çalışabilmenin sağlanabilmesi için temel gereklilik olan bilgi sistemleri bileşenlerinin, hem alt yapı hem de kullanıcı ihtiyaçları göz önünde bulundurularak geliştirilmesi gerekmektedir. Bu konuda, iş sürekliliğini büyük oranda sekteye uğratabilecek bilgi güvenliği/siber güvenlik tehditlerine ve tedbirlerine özellikle dikkat edilmelidir. 

Tehdit ve risklere karşı hazır, esnek ve çevik bir iş yönetim sistemi kurup işletmeniz dileğiyle…

UZAKTAN ÇALIŞMA ve DİKKAT EDİLECEK TEKNİK HUSUSLAR

İlk defa 2019 yılı sonlarında, Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıkan ve dünya geneline yayılım gösteren yüksek bulaşma riskine sahip koronavirüs  (COVID-19), Mart 2020’de Dünya Sağlık Örgütü tarafından salgın olarak ilan edilmiştir. 2020 yılı başlarında Türkiye de dâhil olmak üzere dünyanın dört bir yanında hükümetler COVID-19 tehdidine karşılık, hastalığın yayılımı ve bulaşmasını önlemek için çeşitli adımlar atmıştır. Bunlar arasında; ülke sınırlarının kapatılması, sosyal etkileşim standartlarının oluşturulması, uzaktan eğitim modeline geçilmesi, evden, kısmi veya dönüşümlü çalışma modeline geçilmesi, karantina uygulamaları, sokağa çıkma kısıtlamaları gibi dünya genelinde uygulanan ve insan hayatında önemli değişimlere neden olan önlemler bulunmaktadır. 

COVID-19 salgın dönemi iş süreçlerinin her zamanki gibi devam etmesine olanak tanıyan dijital hazırlığın önemini gösterdi. Dijitalleşen dünyada son teknolojide güncel kalmak için gerekli altyapıyı oluşturmanın, bir işletmenin veya ülkenin COVID-19 sonrası bir dünyada rekabet edebilmesi için çok önemli olduğu görüldü. 

Covid-19; birçok işletmenin, dijital dönüşüme geçişine hız kazandırmış olup teknolojik alanda hızlı atılımlar yapmalarına sebep olmuştur. Bilgi teknolojileri ile iş süreçlerinin iyileştirilmesi, otomatikleştirilmesi sağlanırken internet erişiminin varlığı coğrafi sınırları ortadan kaldırmıştır. İşletmeler artık daha global bir konumdadır,  üretilen veriler de gerçek zamanlı anlık olarak iletilebilir hale gelmiştir. 

Özellikle iş süreçlerinin otomatikleştirildiği iş alanlarında, uzaktan çalışma ile çalışmaların yürütülmesi daha etkili olmuştur. Dijital devrim olarak nitelendirebileceğimiz bu durumun kaynağı olan salgın, ofisler yerine evlerden çalışmaya, yüz yüze eğitim yerine sanal eğitimlere, toplantı ve konferansların sanal ortamda yapılmasına neden olmuştur. 

Evden çalışma (WFH:Work From Home); uzaktan çalışma, tele-çalışma, home ofis çalışma gibi farklı kavramlar ile de anılmaktadır.  Salgın öncesi yıllarda bu çalışma modelleri farklı ülkeler ve firmalarda uygulanmış olsa da Covid-19 salgın sürecindeki kadar dikkat çekici bir hızla yaygınlaşmamıştır. COVID-19 öncesinde uzaktan çalışma uygulaması bulunmayan birçok firma, salgın ile birlikte yeni düzene ayak uydurmak mecburiyetinde kaldı. Deloitte tarafından yapılan bir araştırmaya göre; Türkiye’de çalışanların %48’i uzaktan çalışmaya geçmiş iken, %43.2’si kısmi olarak uzaktan çalışmaya, %8,1’i ise şirkette/sahada çalışmaya devam etmektedir.

Uzaktan çalışma modeli dijital dönüşümü de tetiklemiştir. Zoom gibi video konferans uygulamalarının kullanıcı sayıları 10 milyonlardan 100 milyonlara erişmiştir. Bilgi ve iletişim teknolojileri çok hızlı bir gelişim içerisindedir. İnsanlar evden çalışarak toplantı ve görüşmelerini uygulamalar üzerinden yürütmektedir. Dijital uygulamalar üzerinden toplantılar yapılmakta, eğitim verilmekte, sınavlar gerçekleştirilmekte, alışveriş yapılmakta, konserler verilmekte ve müzeler gezilebilmektedir.

Günlük hayata ilişkin birçok görevin internet üzerinden yapılması ile birlikte siber riskler de artış göstermiştir. İşletmeler, uzaktan çalışmanın salgın sonrasında da devam edebileceğini hesaba katarak, siber risklere karşı önlem almalı ve sürdürülebilirliğini sağlamalıdır.

Uzaktan Çalışmada dikkat edilmesi gereken bazı teknik hususlar aşağıda verilmiştir.

1. Uzaktan Çalışılan Cihazların Güvenliği 

Uzaktan çalışma için kullanılan cihazlarda; gerekli güvenlik yazılımlarının yüklü olması, bu yazılımların güncel olması ve üzerinde zararlı yazılım bulunmadığından emin olunması gerekmektedir. Sonuçta işletmeye uzaktan erişim sağlayacak cihazdaki bir açık işletmenin intranetinde bulunan bir sistem üzerinde dışarıdan gelebilecek saldırılar için bir açık oluşturabilir. 

Ayrıca uzaktan erişim sağlayan cihaz çoğunlukla kişisel bilgisayar olarak da kullanılması sebebi ile güvenlik açısından büyük risk taşımaktadır. Örneğin USP port kapalı olmamasından dolayı işletme verilerinin dış kaynaklara aktarılması gibi. Bu nedenle uzaktan çalışılacak cihazın işletme tarafından sağlanması ve gerekli güvenlik tedbirlerinin alınmasından sonra çalışana teslim edilmesi daha sağlıklı olacaktır.

2. Güvenli Ağ

Uzaktan erişim sağlanan ağın güvenliği önemlidir. Genellikle Wi-Fi modemler üzerinden uzaktan erişim sağlanmakta olup bu tür ağlarda çevrimiçi faaliyetlerin izlenmesi mümkün olabilmektedir.  Bu nedenle kablosuz ağ üzerinde tanımlı olarak gelen; kablosuz ağın varsayılan adı (SSID: Service Set Identifier) ve şifresi çok güçlü kırılamayacak bir şekilde değiştirilmelidir. Şifre sadece ağa girmesinde sakınca bulunmayan kişiler ile paylaşılmalıdır. 

3. Güvenli Erişim

İşletmenin sistemlerine uzaktan erişim VPN (Virtual Private Network) üzerinden sağlanmalıdır. VPN erişimi çalışan (kullanıcı) cihazı ile işletmenin sistemi arasında verinin şifrelenerek güvenli bir tünel üzerinden aktarılmasını sağlar. Bu şekilde iletişim şifreli/kriptolu olduğu için araya girmesi olası üçüncü taraflarca çözümlenemez ve güvenli bir erişim sağlanmış olur. VPN ile erişim işletme için de önemli olup sistemlere yetkisiz erişimlerin engellenmesi de sağlanmış olur.

4. Kimlik Doğrulama ve Yetkilendirme

Çalışanların kullanıcı hesapları çok güçlü kırılamayacak şifreler ile oluşturulmalıdır. Şifre değiştirme sıklığı artırılmalıdır. Ayrıca cep telefonu, akıllı kart gibi ikinci bir onay alınarak 2 faktörlü kimlik doğrulama (2FA: Two Factor Authentication) metodu kullanılması güvenliği artıracaktır. Böylece çalışanın hesap bilgisi ele geçirilmiş olsa bile ikinci doğrulama sağlanamayacağından sistemlere erişim mümkün olmayacaktır. 

Çalışanlar sadece görevi olduğu sistemlere erişim sağlamaları için yetkilendirilmelidir. Bunun için VPN kullanımı büyük önem taşımaktadır. VPN kullanıcı kimlik kontrolü ile çalışanın yetkili olduğu sistemlere erişimine izin verecek, diğer sistemlere erişimini engelleyecektir.

5. E-posta Güvenliği

Siber saldırganların işletmenin ağına sızmak ve erişim sağlamak için kullandıkları en önemli sızma yöntemi e-postalar aracılığı ile yapılan saldırılardır. E-postalar üzerinden yapılan saldırılar ile;

  • Sahte linkler gönderilerek zararlı yazılımların indirilebilmesine sebep olunabilir.
  • Hediye ve tatil kampanya mailleri gibi,  korku, heyecan verici, panik yaratıcı mailler gibi oltalama (phishing) türü sahte iletiler ile kullanıcıya ait kişisel veriler (şifre, kimlik bilgileri, banka bilgileri vb.) ele geçirilebilir (sosyal mühendislik).
  • Zararlı dosyalar gönderilerek, kullanıcının çalıştırması ile kullanıcı bilgisayarı ve/veya işletmede bulunan sistemler saldırgan tarafından ele geçirilebilir.
  • Fidye yazılımları gönderilerek, çalıştırılması durumunda bilgisayar/sistem üzerindeki tüm dosyaların şifrelenmesi, kullanılamaz duruma gelmesine sebep olabilir. Saldırgan şifreyi çözmek için fidye ister.
  • Spoof e-postalar (sayısız adet e-posta gelmesi)  e-posta trafiğinizin kesintiye uğramasına sebep olabilir.

E-posta güvenliğini mümkün olduğu kadar sağlamak için; çalışan ve şirket bilgisayarlarında mutlaka antivirüs kullanılmalı, e-posta yazılımları (Outlook, web vb.) güncel tutulmalı, şirket e-posta hesaplarının kişisel amaçlar için kullanılmaması sağlanmalı, çalışanlara bilgi güvenliği farkındalığı kazandırılmalıdır.

6. Uzaktan Çalışma Uygulamaları

Uzaktan çalışanların işletme tarafından onaylanmış olan veri depolama platformları,  iletişim, video konferans uygulamaları, konferans araçları, proje yönetimi, sistem yönetimi ve izleme gibi araçları kullanmaları daha sağlıklı olacaktır.  Bu tür uygulamaların çalışanların erişimine açık işletmede bulunan sistemler üzerinde de yüklü olması, bu liste dışında herhangi bir uygulamanın çalışan bilgisayarlarına yüklenememesi önemlidir.

7. Online Toplantılar

Online gerçekleştirilen toplantılar için; toplantının bir bölümü yahut tamamına ilişkin katılımcıların rızası olmaksızın çeşitli vasıtalarla ses, video ve görüntü kaydı alınmasının, saklanmasının, ifşa edilmesinin ve bunların yapılmasına izin verilmesinin; hukuki sorumluluk doğmasına sebebiyet vereceği hususunda çalışanlar bilgilendirilmelidir.

8. Bilgi Güvenliği Farkındalığı Eğitimi

Güvenlik kuralları çalışanlar için yol gösterici bir rehberdir ve güvenlik tehdidine karşı etkili kontrol sağlanması için önemli bir bileşendir. İşletmelerde; çalışanların, işletmenin değerli varlığı olan bilgi ve bilgi varlıklarının korunmasında üzerine düşen sorumlulukları anlamaları ve bilinçlenmelerini  sağlamak amacı ile eğitimler verilmeli farkındalık programları oluşturulmalıdır. Düzenli aralıklar ile de bu eğitim ve programlar güncellenerek tekrar edilmelidir.

Uzaktan Çalışma Döneminde Siber Güvenlik Önlemleri

Yaklaşık bir yıl önce, dünyayı kökten etkileyen bir virüsün, insanlar arasında hızla yayılmasıyla dünyadaki yaşayış biçimimiz “yeni normal” olarak adlandırılan kökten bir değişim silsilesi içine girmiştir. Covid 19 ya da Corona Virus olarak adlandırılan virüs ve hastalık, insanlığı kısa sürede etkisi altına almış; iş yapış şekillerimiz de yeni iş ihtiyaçlarımız da kısa sürede, uzun vadeli bir değişim ve dönüşüm sürecine girmek zorunda kalmıştır.

Pandemi sürecinin başında, dünyadaki bütün ülkeler, neredeyse üretimi sıfıra yakın şekilde asgariye indirmek  zorunda kalmış veya iş yerlerini kapatmıştır. Ülkelerin ekonomisi bu durumdan oldukça kötü etkilenirken, iş verenlerin yeni bir çözüm arayışı içine girmesi de kaçınılmaz olmuştur. Hızlıca aksiyon alınan bu yeni çözümde şirketler,  “Remote” yani Türkçe ismiyle “Uzaktan Çalışma” modeline hızlıca geçişe başlamışlardır. Birçok firma çalışanlarının bir kısmını işten çıkarma  ya da ücretsiz izne çıkarma yoluna giderken; bu noktada uzaktan çalışma modeli işveren için de işçi için de kurtarıcı bir model olmuştur. Ne yazık ki bu model sadece bilgisayar gücüyle çalışan işçilerin kurtarıcısı olmuş, el ve vücut gücü gerektiren veya ustalık gerektiren işler, maalesef bu noktada bu modelden faydalanamamıştır.

Pandeminin ilk günleri iş yerlerinin kapatıldığı gibi   yurt içi ve yurt dışı merkezli kafeler, restoranlar da ya kapatılmış ya da al-götür modeli ile iş yapmaya başlamıştır. Beyaz yakalı çalışanlar,  günlük işlerini, ortak alanlar (public) kullanarak gerçekleştirmeye başlamış, bu noktada insanların iş yaptıkları cihazları farkında olarak ya da olmayarak ortak erişime açık internet bağlantı noktalarına bağlayıp, gizli kalması gereken şirket verilerinin ilgili ortak alan ağından geçmesine, bilinçli olarak veya olmayarak göz yummuşlardır. Bu noktada evden çalışırken dikkat etmeniz gereken hususlar şöyledir:

1. Evinizde, ya da ortak paylaşımlı ofiste internet erişimi için bağlanabiliyorsanız ethernet kablosu ile bağlanın.

2. Evinizde çalışıyorsanız, evinizdeki modemin adını “Disable SSID” olarak ayarlayın böylece Evil Twin – Rough AP gibi saldırılardan bir nebze korunmuş olursunuz

3. WPS özelliğini kullanmaktan kaçının.

4. Mümkünse uzun, karmaşık, tahmin edilemez bir şifre oluşturun.

5. İş yerine bağlanırken mutlaka VPN kullanın.

6. Yapabiliyorsanız hem VPN hem de Proxy kullanmanız faydanıza olur.

7. Çalışma ortamınıza erişimi sınırlayın.

8. Bilgisayarınızı cable lock ile kilitleyin.

9. Bilgisayarınıza bilmediğiniz, emin olmadığınız uygulamaları indirip kurmamaya dikkat edin.

10. Emin olmadığınız bilmediğiniz web sitelerini ziyaret etmekten kaçının.

11. İş akışınız olmadığı e-mailleri, açmamaya özen gösteriniz.

12. Ortak erişim wifi veya şifresiz wifi’lardan uzak durun.  Mümkünse telefonunuzun hotspot özelliğini kullanın. 

13. Kalabalık ortamlardan iş maillerine veya gizli bilgi içerecek herhangi bir dosya, mail, mesaj gibi şeylere erişmeyin, okumayın. 

14. Gerek kalmadıkça Wireless ve Bluetooth özelliklerini aktif tutmayın. 

Eski normalde şirketler, uzaktan çalışan personelleri için belli başlı yöntemler izlemiş ve bazı güvenlik olayları yaşanmıştır. Bu noktada geçmişte de aynı şekilde hatalar yapıldığı bilinmektedir. Bunun için şirketler özelinde olmak üzere kendi benimsedikleri bazı politikalar mevcuttur. Bunlar “BYOD,CYOD,COPE,COBO” gibi kısaltmalara sahip olan yöntemlerdir.

Yukarıda bahsedilen yöntemlerin bazısı şirketlere güvenlik açısından avantaj sağlarken bazısı da dezavantajlı duruma getirmiştir. İlgili “hardening” yani sıkılaştırmalar iyi yapıldığı takdirde, güvenlik açısından endişe edilecek durumlar azalabilmektedir. Nedir bu sıkılaştırmalar derseniz, şu şekildedir:

1. PIN

2. Lockscreen

3. 2FA ya da Multifactor Auth.

4. OS Hardening

5. Application White Listing

6. Access Control List

7. Geolocation

8. Remote wiping

Yöntemleri gibi mobil cihazlarınız için güvenlik önlemlerini arttırabilecek yöntemlerdir. Elbette bunlar da %100 güvenlik sağlamamakla birlikte önemli derecede güvenlik sağlar. Onun dışında kullanıcıların uzaktan çalışırken dikkat etmesi gereken bir diğer nokta, fiziki ortamlarıdır. Bu noktada kullanıcılar cihazlarının çalınmaya karşı, shouldersurfing etkenine karşı ya da izinsiz fiziki erişim olanaklarına karşı cihazlarının güvenliğini sağlamalıdırlar. Bu güvenliğin sağlanması için uygulanabilecek yöntemler aşağıdaki gibidir:

1. Cable Locking

2. Screen Privacy Filter

3. Disabling USB ports

4. Lockscreen

5. 2FA ya da Multifactor Auth.

6. User Permissions

7. ACLs

8. Group Policy Restrictions

9. Limited Access to work place

Yukarıdaki paragrafta belirtilen kuralların bir kısmı teknik bilgi ve terim içerse de genel olarak son kullanıcının alabileceği önlemleri kapsamaktadır. Teknik, mesleki terimler olduğu için İngilizce kullanılmıştır. Yukarıda bahsedilen önlemler, sizin uzaktan çalışma döneminde azami ölçüde, güvenlik seviyenizi arttıracak ve olabilecek siber sorunların önüne  büyük ölçüde geçecektir.

Zaman Mekan Yok

Bülent Hasanefendioğlu

Geçtiğimiz yıl hayatımıza giren ve dünyadaki tüm insanlar arasında hızla yayılan yeni tip Coronavirus hem özel hem de iş hayatımızı derinden etkiledi. Türkçemizde taç anlamına da gelen coronadan ismini alan bu virüs taç giydirdiği insanlara felaket getirdi maalesef… İnsanlar evden dışarı çıkamaz oldu, ürün tedarik zincirleri koptu, hizmet sektörü çöktü ve şirketler iş sürekliliği ile çalışan sağlığını öncelikleyerek hızlıca uzaktan çalışmaya uyum sağladılar.  Dünya geneline baktığımızda bazı şirketler 2021 yıl sonuna kadar bu uygulamaya devam edeceklerini beyan ettiler.

Salgın ayrıca kişisel olarak bir kaç yıldır beklediğim serbest piyasa sisteminin konjonktürel ekonomik krizini hızla tetikledi ve çarpan etkisi yaptı. ABD ve AB merkez bankaları 2008 krizinde piyasaya sürdükleri nakit parayı daha süpürmeden rekor yeni emisyon yarattılar. İnsanlar ise merkez bankalarının hiçbir anlam içermeyen paralarından daha çok, maliye politikalarıyla doğrudan yapılan yardımlardan paylarını aldılar. Buna rağmen, yüzbinlerce  şirket iflas etti ve  milyonlarca çalışan işsiz kaldı. 

Uzaktan çalışma ile  ilgili  Ocak 2021’de açıklanan farklı araştırmaların sonuçlarına bakacak olursak,

  • Şirket yöneticilerinin % 50’den fazlası daha küçük ofis alanlarına ihtiyaç duyduklarını beyan ederken, %20 civarı yönetici iş güvenliği açısından daha büyük ofislere ihtiyaç duyduklarını söyledi. 
  • Çalışanların en az %50’si, en fazla %80’i uzaktan çalışmayı tercih ettiğini söyledi.   
  • Uzaktan çalışanların % 25 ile %40 aralığındaki kısmı bedensel ve zihinsel sorunlar yaşadıklarını belirttiler. 

Aslında uzaktan çalışma kültürü son yıllarda ABD’den başlayarak tüm dünyaya yayılıyordu. Salgın bu konuda çarpan etkisi yarattı. Bilgi teknolojilerinin gelişimi de zihinlerdeki sınırları kaldırdı. İnsanların büyük çoğunluğu ofise gitmeden iş yapılabileceğini deneyimledi.  Fiziksel ve sosyal kısıtlılıkların yol açtığı travmalar dışında hayatlarından daha memnunlar. Bu nedenle artık salgın geçse bile şirketler melez çalışma ortamlarında iş üretecekler. 

Peki şirketler zaman ve mekan kavramının ortadan kalktığı bu yeni dönemde hangi temel esaslara dikkat etmeli. Aşağıda bu temel ilkeler yer almaktadır. 

  • Öncelikle şirket üst yöneticilerinin işlerin böyle de gayet iyi yürüdüğünü kavraması; insani yollarla ve teknoloji yardımıyla daha yüksek performans sağlamanın yöntemlerini geliştirmesi,
  • Bilgi Teknolojileri Yönetişim Çerçevesinin devreye alınması,
  • İş sürekliliği, hizmet kalitesi, müşteri memnuniyetini sağlayacak teknolojik altyapı yatırımları,
  • Hiyerarşik yönetim tarzından çevik yönetime geçilmesi,
  • Çalışanların uzaktan çalışma nedeniyle ücretlerinde düşüş olmaması; aksine ek mali haklar sunulması.

Uzaktan Çalışmada İşçi-İşveren İlişkileri Bağlamında Kişisel Verilerin Korunması

COVID-19 pandemisinin olanca hızıyla hüküm sürdüğü şu günlerde, özellikle pandeminin ilk yayılmaya başladığı Mart 2020’den itibaren pek çok ofis çalışanı, ofislerinden ayrılarak ingilizce tabirle “home office” diye genel olarak nitelenen, Türk iş mevzuatında ise “uzaktan çalışma” olarak isimlendirilen model ile çalışmalarını sürdürmeye başlamıştır.

İş Kanunu’nun 14. Maddesinin 4. Fıkrasında 

“Uzaktan çalışma; işçinin, işveren tarafından oluşturulan iş organizasyonu kapsamında iş görme edimini evinde ya da teknolojik iletişim araçları ile işyeri dışında yerine getirmesi esasına dayalı ve yazılı olarak kurulan iş ilişkisidir.”

diye tanımlanmıştır.

Uzaktan çalışma sürecinde de bir işveren ile kurulan iş sözleşmesi çerçevesinde, işçi hizmet görme edimini yerine getirmeye devam ettiğinden, ilgili mevzuat çerçevesinde işyerinde iş görme edimini ifa ediyormuşcasına kişisel verilerin korunması mevzuatından doğan ve işverene karşı ileri sürebileceği haklarına uyulmasını istemek hakkını haizdir.

Bu açıdan, işverenin işçinin kişisel verilerini işlerken tabi olduğu bilgilendirme yükümlülüğü, açık rızasını arama yükümlülüğü, işçinin kişisel verilerini işlerken eşit işlem ilkesine uygun davranma, yani aynı statüdeki tüm işçilere, uzaktan çalışma yapsın yapmasın eşit davranma, işçiyi bu konuda aydınlatma yükümlülüğü, işçinin verisini mevzuata uygun şekilde saklama ve imha etme ve diğer tüm yasal yükümlülükleri aynen sürmektedir.

İşyeri dışına çıkılmış olması, işçinin evinin veya çalıştığı başka bir mekanın, Kanunda tarif edilen “işyeri” kavramından farklı olması, işvereni “veri sorumlusu” sıfatından uzaklaştırmaz. İşveren açısından verilerin korunması için gerekli tedbirleri alma yükümlülüğünde bir değişiklik söz konusu değildir, zira Kanun nezdinde halen yegane veri sorumlusu, bizatihi işverenin kendisidir. 

İşverenin bu yükümlüğünü hukuka uygun şekilde yerine getirmiş sayılması için önerilerimiz:

-İşçinin evinde kullandığı teçhizatın işveren tarafından sağlanması (bu açıdan halen işverenin yazılımına, virüs koruma düzeneğine, güvenlik duvarına tabi olunması önemlidir) ve bunların güncellenmesi. Yine eşit işlem ilkesi çerçevesinde, aynı statüdeki tüm işçilere uygulanmak kaydıyla, kanaatimce, işverenin “işçinin kendi ekipmanını kullanmayı yasaklama” hakkı bulunmaktadır. Sonuçta veri sorumlusu olarak gerekli tedbirleri almakla yine işveren yükümlüdür.

-Kişisel veri içeren dosyaların saklaması şirketin sunucuları üzerinden yapılmalı, kişisel bilgisayarlar veya işçilere uzaktan çalışma çerçevesinde şirket tarafından sağlanmış teçhizat bu işe karıştırılmamalıdır.

-Olayların neredeyse tamamında, işçinin evindeki şahsi ağı aracılığıyla şirketin sistemine girildiği için, bu bağlantının güvenli bir VPN bağlantısı ile olması ve bunun da masrafının, işveren tarafından karşılanması uygun olacaktır. 

-İşveren, kurumsal e-posta adresinden şahsi e-posta adreslerine iletiyi yasaklayabilir. (Anayasa Mahkemesinin 12 Ocak 2021 tarihli kararı uyarınca, işverenin, işçinin kurumsal e-posta hesabını denetlemesi, Anayasa’da düzenlenen özel hayata saygı ve haberleşme hürriyetinin gizliliğini ihlal ETMEDİĞİ karara bağlanmıştır)

-İşçinin evindeki çalışması sırasında ekran koruyucu ve diğer yöntemler ile koruma sağlama, şifrelemeyi yapma, iş görüşmelerini mümkün olduğunca gizlilik içinde gerçekleştirme, şahsi yazıcıların kullanıldığı hallerde, çıktıların en kısa sürede şahsi yazıcılardan alınması, keza kişisel veri içeren belgelerin işçi tarafından imhası, kişisel verilerin ifşa edildiğinin anlaşıldığı veya şüphelenildiği durumlarda derhal işverenin bu durumdan haberdar etme; işverenin de bunların yapılmış olduğunun teyidini isteme ve gözetleme hak ve yükümlülüğü aynen devam etmektedir.

Buna bağlı olarak dikkat çekmek istediğimiz bir nokta da şudur: 

İşveren, “veri sorumlusu” sıfatıyla KVK Kurulu tarafından bir idari para cezasına çarptırıldığı takdirde, uzaktan çalışmakta olan ve veri ihlalinden sorumlu olduğunu düşündüğü işçiye bunu rücu edebilir mi? Zira, işçinin sadakat borcu, işi bizzat görme, işi özenle görme ve itaat borcu da halen süregelmektedir. 

Bu tür bir halde, öncelikle kendi üzerine düşen edimleri layıkıyla yerine getirdiğinin işverence ispatlanması gerekir. Yani yukarıda saydığımız hususlara dikkat ettiğini, tüm tedbirleri aldığını, buna rağmen işçinin kastı veya kusuruyla olayın gerçekleştiğini ispat yükü öncelikle işverene düşecektir.

Av. Dr. Okay DURMAN

OkayLaw & Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Motivasyon Nedir ve Nasıl Çalışır?

‘’Güneşin ta kendisi doğarken güçsüz bir şekilde yükselmeye başlar, daha sonra günün devamında  gücünü ve cesaretini  toplar.’’ -Charles Dickens, The Old Curiosity Shop

Motivasyon aslında her birimizin günlük yiyeceği gibi bir gereklilik haline geldi. Her birimizin aradığı ve yokluğunda eksikliğini hissettiğimiz bir arkadaş gibi aynı zamanda. Peki, yoksa yok, varsa var mı? Üzerinde çalışılarak sahip olacağımız bir şey mi, doğalından yaşamımızda var mı ? Stres ile nasıl barış halinde yaşarız  bunu  deneyimlemek için stresi anlamak gerektiği gibi bardaktan boşalırcasına dolu dolu sahip olabileceğimiz bir motivasyona sahip olmak için de motivasyonun nelerden oluştuğuna bakmamızda fayda var diye düşünüyorum. Hadi birlikte motivasyon denizinin içine derin bir dalış yapalım. 

Motivasyon yani en yalın ifadesiyle isteklendirme yada güdüleme dilimize fransızcadan geçmiştir. Başarma isteğimizin meydana gelmesi için içten gelen itici bir gücümüz bulunmaktadır. Hareketlerin arkasında bulunan bu güce psikoloji dilinde güdü adı verilir .  Motivasyon davranışa enerji sağlayan organizmanın içindeki ve çevresindeki güçler olarak tanımlanır.  Bir davranış, düşünce, duygu ve bakış açısı hakkında çevremizde , ilişkilerimizde ve kendimizde değiştirmek istediklerimiz olduğunda içsel gücümüzün davranışa hazır hale gelmesi, güdülenmemizdir motivasyon.  

Güdülerimiz, motivasyonel çıktılarımızın sebebi olan  içsel deneyimlerimizin form almış hali bilişsel, duygusal  ihtiyaçlarımızdır. Sosyal bağlamlar, çevresel faktörler alışılagelmiş aksiyonlarımız güdülerimizin sebebi olan tetikçilerdir. Güdüler ise kendilerini davranış, bağ kurmak, psikolojik , beyin aktivitesi ve kendini ölçüp raporlamaya çalışarak ifade etmektedir.

   Aşağıdaki model motivasyon konusunda destek veren psikologların motivasyonel süreçleri ,motivasyona neden olan olguların neler olduğuna dair olan çalışmalarını yansıtmaktadır. 

  Aynı zamanda insan yaşamında motivasyon çalışmalarının niçin  yararlı olduğunu ve yaşamsal çıktılarımız olan başarı, performans, öğrenme ve uyum becerilerimizi nasıl olumlu bir şekilde etkilediğini de göstermektedir.

‘’Zeka değişime uyum sağlama becerisidir.’’Stephen Hawking

Uzaktan çalışmanın gerekli olduğu şu günlerde ise değişime adapte olmak kaçınılmaz bir haldedir. İş dünyasının liderleri ve takım oyuncuları olarak  yeni nesil iş dünyasında hem kendimizin hem de birlikte hizmet etmekte olduğumuz takımların sağlıklı ve ürün veren bir iş hayatına sahip olması için motivasyona sahip olmamız gerekiyor. Bunu yaparken dışsal faktörler aracılığı ile mi yoksa içsel faktörler aracılığı ile mi motive oluyorsunuz bunu bilmekte fayda var. Yani harekete geçmek istediğiniz bir konuda siz içsel zenginliğinizi kullanarak mı ilk hareketi yapıyorsunuz yoksa bir kişinin size gelip elinizi tutmasına mı ihtiyacınız var? Bunu ayırt ederseniz ve bu konuda almanız gereken aksiyonları alırsanız ilk eşiği geçmişsiniz demektir. 

İkinci eşik ise sizin iç dünyanızın ödül ile mi ceza ile mi çalışıyor olduğunu anlamak. Yani motive ederken veya edilirken harekete geçiren güç işin sonunda elde edeceğim başarının hayali mi yoksa başarısız olursam korkusu mu? Bunlardan biri diğerinden değerli veya doğru ya da yanlış değil. Sadece köklerinin çocukluk zamanında attığımız hayatta elde etmek istediğimiz şeyler için yarattığımız strateji ile ilgili. Sonuçta her iki yöntem de işe yarıyor. Bu nedenle ödül  ile mi  ceza ile mi motive olduğumuzu fark edip buna göre bir yolun sonu resmi canlandırmak isteklendirmede fayda sağlayacaktır.

Asıl ve en önemli konu ise motive olmak istediğim konunun hayatıma kattığı anlam. Ve bu anlamın benim yaşam amacım ile ne kadar paralel gittiği. Kişisel ve profesyonel değerlerimi ne kadar beslediği. 

Motivasyon geliştirmek istediğiniz konu ile ilgili olarak başarıya ulaştığınızda nasıl kutlayacağınızı planlamak yine motive olmanıza hizmet edecek unsurlardan biri.

Sizi motive olmak istediğiniz şey ile ilgili asıl heyecanlandıran şeyler neler?

Hayallerinize nasıl eşlik ediyor?

Motivasyon geliştirmek istediğiniz yolda engeller sizi besleyecek kaynaklar neler olacak? Bu yolda hangi engeller ile karşılaşacağın ile ilgili tahminlerin var mı? Olur da onlar ile karşılaşırsan ne yapmayı planlıyorsun?

Eğer bir lider veya yönetici olarak hizmet ediyorsanız çalışanlarınıza yeterli özerkliği tanıyor musunuz?  Onları nelerin motive ettiğini bilmek için onları tanımanız gerekiyorbunun için nasıl bir çaba sarfedersiniz ? Kazanılan başarılarda  bireyleri değil takımları ödüllendirmek şirket içi motivasyonu nasıl etkiler? Ya da sizin tarafınızdan yazılmış bir not motive eder miydi çalışanlarınızı? Şirketinizin ya da kişisel gelişiminizde ulaşmak istediğiniz yerin  görsel bir yol haritasını çıkarmanın  motivasyonunuza  etkisi nasıl olurdu?

Bir başka yöntem ise şöyle: Aslında beynimiz tahmin ettiğimiz kadar akıllı bir organ değil . Bedenimiz ise tahmin ettiğimizin aksine en bilge yanımız. Önemli bir konuşma veya sunum yapmadan az önce motivasyona ihtiyaç duyarsanız  ayağa kalkıp kollarınızı yukarı kaldırıp bir ayağınız önde  zafer kazanan bir savaşçı duruşunda bir kaç dakikanızı harcamanız da bedeninizi sizi motive edecek bir enstrüman olarak kullanmanızı sağlayacaktır. 

Hem başkasını hemde kendimizi motive etmek çok insani, çok nazik ve düşünceli bir dokunuş. 

‘’Gününüzü topladığınız hasat ile ölçmeyin ama  ektiğiniz tohumlar ile ölçün. ‘’ –Robert Louis Stevenson

 Son olarak da her gün görmeyi arzuladığın resme bugün attığın bu minik ya da büyük olan  zaferli adımla ne kadar daha  yaklaştığını düşünerek gülümsemeyi seçerek kendini motive et demeyi istiyorum. 

Esra Miller

motivasyon

Uzaktan Çalışma ve Verimlilik

Verimlilik, hâlihazırda yapılanları daha iyi yapmaktır. – Peter Drucker

Günümüzün hızla gelişen koşullarında etkin çalışma yöntemleri konusunda amaç belirleme, zaman yönetimi kavramlarını bireysel ve kurumsal olarak geliştirmeye çalışırken, iş hayatımızın tamamını etkileyecek “uzaktan çalışma”   prensiplerimize adapte etmemiz gereken önemli bir kavram haline gelmiştir. Uzaktan çalışma, çalışanların bireysel adaptasyonu, beceri ve yetkinliklerini içinde barındırırken aynı zamanda kurumsal hayatta hedefler, çalışma prensipleri, kurallar ve iş disiplinini yeniden gözden geçirmeyi beraberinde getirmiştir. Çalışma saatinin verimlilik açısından değerlendirildiğini gösteren  çalışma ve verimlilik konularında birçok bilimsel araştırma ve yayın mevcuttur. Buna rağmen yazın taraması yaptığımızda uzaktan çalışma ve verimliliği ele alan araştırmaların sonuçları konusunda çok fazla çalışma olmadığı tespit edilmiştir.

Birçoğumuzun uzaktan çalışma döneminde nelerden etkilendiği, hangi konularda zorluk çektiği, hangi konularda fayda sağladığı, zaman yönetimi konusunda ne derece başarılı olduğu, çarpıcı sonuçlar ile yakın gelecekte organizasyonlarda kendini gösterecektir. Nitekim uzaktan çalışma  proje üretme açısından yaratıcılığı ve üretkenliği arttırdı mı? Başarılı uygulamalar sektörel bazlı ayrıştırılabilir mi? Bu uygulamalar, ölçülebilir bir verimlilik ve değer modeli haline getirilebilir mi? 

Bireylerin kişisel gelişiminin de göz ardı edilmemesi ve gelişimin değerlendirilmesi gereken çalışma hayatında, verimlilik organizasyonda motive edici bir atmosfer oluşturmaktadır. Uzaktan çalışma sürecinde hedeflerine ulaşma ve hedeflerin ötesine geçme açısından kayda değer başarılar sağlayan organizasyonel yapılar diğer kuruluşlardan kendini sıyırabilmişlerdir. 

Verimlilik açısından uzaktan çalışma ya da fiziksel bir ortamda çalışma arasında bir seçim yapabilmek, biri diğerinden daha başarılı sonuçlar verir demek ne yazık ki mümkün değil. Organizasyonun yapısına uygun organizasyon stratejileri, iş modelleri, çalışanların aidiyeti ve sadakati, becerisi, bilgi ve tecrübesi, yetkinlik ve farkındalığı kısaca organizasyona değer katan tüm etkenler dikkate alınarak karma modellere gidilmesi ve bu sürecin sürekli geliştirme çerçevesinde gözlemlenmesi verimliliği ölçme konusunda bazı sinyalleri içinde barındırır. 

Bu noktada unutulmaması gereken verimliliği hangi ölçütler ile belirlersek o konudaki verilerin gözlemlenecek  olduğudur.  Dolayısıyla her organizasyonun verimlilik ölçütlerinin bir standartı yoktur. Ana çerçeve belirli olsa da alt ölçütler değişiklik gösterebilir. Departmandan departmana  değişen “verim”i, tüm organizasyonlar için belirlemek mümkün mü? Çalışan yetkinliklerine hakim miyiz ? Özlük dosyasına, İnsan Kaynakları Departmanları sorumluluklarına,  raflarda bir klasör ya da sistemde bir dosya ya da bir veri olarak mı bakıyoruz? Peki çalışanın çevresi ve diğer etkenler konusunda duyarlı mıyız? Nasıl bir yönetim anlayışımız mevcut? Ya da uzaktan çalışırken de fiziksel ortamında çalışmanın avantajını yaşatabilen çalışanlara organizasyon başarısı için daha mı çok ihtiyacımız var, bu çalışma biçimini verimli diye  tanımlayabilir miyiz? 

Verimlilik ve odaklanma başarının anahtarlarıdır. – Robert Crais

Sizce de “Uzaktan Verimli Çalışma Rehberi” olabilir mi?

COVİD-19 MÜCADELESİNDE KULLANILAN YENİ NESİL TEKNOLOJİLER

COVID-19’un ortaya çıkması ile birlikte; dünya genelinde, salgının yayılma hızını azaltmak, takibini sağlamak için çeşitli tedbirler alınmış ve bu kapsamda çeşitli teknolojilerden faydalanılmıştır. Bu teknolojiler özellikle; insandan insana teması azaltan, süreçleri otomatikleştiren ve sosyal mesafenin olduğu ortamda üretkenliği artıran yeniliklerdir.

Anlık verinin toplanması ve toplanan verinin hızlı bir şekilde işlenmesi salgın döneminde önemini daha fazla göstermiştir. Plan yapma, karar verme, görüntü işleme, ses tanıma gibi kritik fonksiyonları yapabilen yapay zeka algoritmaları gerek salgını erken tespit etmekte gerekse hastalığın teşhisini doğru koymakta verimliliği artırmıştır.

COVID-19, salgından önce çoktan başlamış olan bazı dijital dönüşüm trendlerini büyük ölçüde hızlandırmıştır. Bu yazımızda Deloitte, EY gibi firmalar tarafından yapılan araştırmalar baz alınarak Dünya genelinde COVİD-19 ile mücadelede kullanılan yeni nesil teknolojiler ile geliştirilen uygulama örnekleri gösterilecektir.

COVID-19 ile mücadelede; Yapay Zeka, Büyük Veri, Bulut Bilişim gibi yeni nesil teknolojiler ile geliştirilen uygulama örnekleri aşağıda verilmiştir.

  • Yapay Zeka Algoritmalar: Şüpheli vakaların teşhisinin yarım saatte yapılmasını sağlayan, virüs mutasyonlarını doğru bir şekilde tespit edebilen, sosyal mesafeyi otomatik olarak ölçebilen  çeşitli algoritmalar geliştirilmiştir.
  • Akıllı Ses Tarama Sistemi: Salgının kontrolünü sağlamak ve yayılımını önlemek için geliştirilmiştir.  Bu sistem; yapay zeka robotları ile otomatik aramalar yapılarak kişilere ilişkin bilgiler (vucüt ısısı, semptomlar vb.)  toplanması, bu bilgilerin sınıflandırılıp, analiz edilmesi ve ilgili kurumlara otomatik raporlar gönderilmesini sağlamaktadır.
  • Akıllı Ses Dedektörü: İnsanların nefes alma alışkanlıklarını ve bazı parametreleri kullanarak, virüsün akciğerlere bulaşıp bulaşmadığını tespit edebilmektedir. 
  • Akıllı Görüntü Okuma Sistemi: Bazı bölgelerde yeterli radyolog olmaması nedeni ile geliştirilmiştir. Bu sistem sayesinde bir görüntü 15 sn. gibi kısa sürede analiz edilebilmekte ve görüntülerdeki değişim yorumlanabilmektedir. Bu teknoloji hastalığın erken tespiti ve gelişiminin takibinde doktorlara önemli destek sunmaktadır.
  • Sohbet Robotları (Chatbot) : İnsanlara ücretsiz çevrimiçi sağlık danışmanlığı, güncel seyahat prosedürleri, maske dağıtım yönergeleri gibi konularda bilgi almaları için geliştirilmiş chatbot uygulamalarıdır. Ayrıca, yanıtların doğruluğunu artırmak için makine öğrenimi ve trend olan konuları tespit etmek için veri analizi kullanan chatbot’lar da geliştirilmiştir.
  • 5G Devriye Robotları: Çevresel ve davranışsal algılama, dinamik karar verme, otonom hareket kontrolü ile vücut sıcaklığının temassız ve güvenilir bir şekilde ölçülmesini sağlayarak metro ve tren istasyonları, havaalanları ve alışveriş merkezleri gibi insan yoğunluğunun ve hareket kabiliyetinin yüksek olduğu noktalarda kullanılmaktadır. Bu robotlar vatandaşlara ellerini yıkamaları gerektiğini hatırlatarak maske takmayan veya yüksek vücut sıcaklığına sahip birini keşfederse de yetkililere uyarı gönderme yetisine sahiptir. 
  • Drone Teknolojisi: Drone’lar da, 5G Devriye Robotları gibi, vatandaşları maske takmaları konusunda uyarmaktadır. Drone’lar ayrıca, geniş alanlara dezenfektan püskürtmekte ve termal kameralar yardımıyla insanların vücut sıcaklıklarını ölçmekte kullanılmaktadır. Ayrıca virüse maruz kalmayı azaltmak için hastaneler arası tıbbi ürünlerin drone’lar ile taşınması da sağlanmaktadır. 
  • Blockchain: COVID-19’un ilerlemesinin gerçek zamanlı olarak takip edilmesi sağlanmış ve bilgi kaynaklarının açık, şeffaf ve izlenebilir olması sayesinde olası yanlış söylentilerin minimuma inmesi mümkün olabilmiştir.  Ayrıca Blockchain teknolojisi, Covid-9 için yapılan bağışların takibinde ve tıbbi tedarik zincirinin izlenmesinde de kullanılmıştır.
  • COVID-19  Tanı Testleri: Covid-19 testlerinin otomatik yapılmasıdır. Numuneler bir test makinasına konulmakta ve çözeltiler robot kolu ile karıştırılmaktadır. Bu sayede hem hızlı sonuç alınmakta hem de hata riski düşürülmektedir. 
  • Giyilebilir Teknoloji: Akıllı saat ve spor bileklik ile çalışan uygulama, kullanıcıların hastalık belirtisi olup olmadığını analiz etmek için nabız, sıcaklık ve uyku dahil olmak üzere verilerini toplayarak bir algoritma aracılığıyla kullanıcı verilerinde koronavirüs enfeksiyonuna bağlı çeşitli semptomları tanımaktadır. Ayrıca etkileşimleri çevrimiçi bir harita üzerinde gösterebilmektedir.
  • Temal Isı Ölçer:  Ortalama 2 saniyede  insanın vücut ısısını ölçmekte ve anormal durumda uyarı vermektedir. Bu cihazlar farklı elektronik cihazlara da entegre edilebilmekte, yüz tanıma kiti eklenerek temas takibi de sağlanabilmektedir.
  • Dijital Teletıp platformlar: Tarama ve izleme için COVID-19 klinik protokolleri uygulanmasını sağlayarak yetkililerin uzaktan önleyici bakım yapmalarına izin vermekte ve hemşirelerin saatte ortalama 50 hastayı tetkik etmesini sağlayarak da mevcut sağlık kaynaklarının daha verimli kullanılmasına yardımcı olmaktadır.
  • İletişim İzi: Enfekte olmuş kişilerin hareketlerini gösteren ayrıntılı haritalar yayınlanmakta ve enfekte olmuş bir kişiyle temasa geçen kişileri test yaptırmaya teşvik eden hatırlatmalar yapılmaktadır.

Görüldüğü gibi, yapay zeka, makine öğrenimi, büyük veri, bulut bilişim, 5G gibi teknolojilerin entegrasyonu sayesinde; veri toplama, takip etme, analiz etme, anlamlandırma, ilgili birimlere aktarma gibi otomatize edilen çözümler geliştirilmiş olup salgınla mücadelede insanlığa sayısız fayda sağlamış ve sağlamaya da devam edecektir.